Mahşer günü arafın üzerindeki görevliler… Peygamber Efendimizin hadis-i şeriflerinde bahsettiği Araf cennet ile cehennem arasında kalan bir tepenin yüksekliğin ismidir. Bazı kaynaklarda burası sırat köprüsünün şerefeleridir.Yani Yücelerin/uluların Ehlibeyt’in kiyamet gününde duracağı yerdir.
Allahu Teala’nın Kuranı Kerimde buyurduğu
“Araf üzerinde de herkesi simalarından tanıyan birtakım adamlar vardır” Araf suresi 46. ayetinin tefsiri ile ilgili Hakim senedi ile Esbağ ibn Nebati’nin söyle söylediğini nakletmiştir;
“Emir’ül Muminin Mevlana Ali’nin yanında oturuyordum. Abdullah İbnu’l Keva geldi ve O’na bu ayeti sordu?
Emir’ül Muminin ona şöyle buyurdu;
“Yazık sana ey İbnul Keva!
Kıyamet günü biz cennetin ve cehennemin arasında dururuz. Bizi seveni simasından tanır ve onu cennete dahil ederiz. Bize buğzedeni de simasından tanırız ve cehenneme girer.”
Salebi, ibn Abbas’ın şöyle dediğini nakletmiştir;
“Araf,Sıratta yüksek bir yerdir.Üzerinde Abbas, Hamza, Ali ve Cafer bulunur.Onları sevenlerini yüzlerinin beyazlığından onlara buğzedenleri de yüzlerim karanlığından tanırlar.”
Menakıpta geçen, Zedan’dan naklen Hz. Selman el Farisi Aleyhisselam’ın şöyle bir rivayeti nakledilmiştir;
“Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem on defadan fazla Ali’ye şöyle söylerken işittim;
“Ey Ali!
Sen ve oğlundan gelen vasilerin cennet ve cehennem arasında Araf’tasınız. Sadece sizi tanıyan ve sizin tanıdıklarınız cennete girer. Ve sadece sizi inkar eden ve sizin inkar ettikleriniz cehenneme girer.”
Yine Menakıp da Makrun’un şöyle dediği nakledilmiştir;
Caferi Sadık’ın şöyle buyururken işittim;
“İbnu’l Keva, Emir-ül Muminin Aleyhisselam’a geldi ve O’na bu ayeti sordu?
Emir’ül Muminin buyurdu ki;
Biz Arafız. Bize yardım edenleri simalarından tanırız. Biz öyle bir Arafız ki, Allah azze ve celle ancak bizi tanımakla tanınır. Biz Allah Azze ve Celle’nin kıyamet günü sırata yerleştirdiği Arafız. Sadece bizi tanıyan ve bizim tanıdıklarımız cennete girerler. Ve sadece bizi inkâr eden ve bizim inkar ettiklerimize cehenneme girerler. Kuşkusuz Allahu Teala dileseydi kendisini insanlara tanıtırdı. Lakin bizi kapıları, sıratı, yolu ve O’ndan O’na müteveccih olan yönü kıldı. Kim bize dostluktan saparsa ya da başkalarını bizden daha üstün tutarsa, şüphesiz onlar Sırat’tan sapmışlardır ve Sırat’a tutunan insanlarla bir değildirler. Birbirine dökülen bulanık kaynaklara giden insanlarla, bize gelmek suretiyle Rabb’imin emri ile akan bitmez tükenmez saf kaynaklara gidenler eşit değillerdir…
KAYNAK:
Araştırmacı yazar Mehmet Maruf Özgün
1) Araf Suresi 46. Ayeti kerimesi
2) Şevahidüt Tenzil 1.cild S.198
3) Gayetül Meram S.353
4) Kadı-el Kufi Menakıbu Emir-ül Muminin cilt 1. S.158 hadis N0:. 93
5) Es Savaikul muhrıka S.169
6) Gayetül Meram S.353- 354
7) Tefsir-ül Ayyaşi 2. Cilt 18 44. Hadis