Hz.Ali Dedemiz Efendimizin Şehadeti •••
Uzun süre Hâricîlerle uğraşan Hz. Ali (kv), Sıffin’de yarım kalan işi tamamlamaya karar vermişti. Hicretin 40. yılında genel seferberlik ilan etti. Plana göre Ramazan ayı (661 Ocak) boyunca Irak’taki karargâhlarda toplanan hilafet askerleriyle bayram sonrası Emevilerin üzerine yürüyecekti.
—Aynı günlerde Hâricî artıkları da bir plan yapmışlardı. Buna göre Şam’da Muaviye bin Ebu Süfyan’a, Kahire’de Amr ibnü’l-As’a ve Kûfe’de Hz. Ali’ye aynı anda suikast düzenleyecekler, ardı sıra kendi içlerinden birini halife ilan edeceklerdi.
—Ramazan’ın 19. sabah namazı için sözleşen üç suikastçı belirlenen vakit geldiğinde zehirli hançerle harekete geçti. Kahire’deki suikastçı, Amr ibnü’l-As’ın yerine namazı kıldıran vekilini öldürdü. Suikast girişimini küçük sıyrıklarla atlatan Muaviye, suikastçının önce ellerini ve ayaklarını kestirdi. Sonra dilini de kestirip adamı kendi kanında boğdurdu.
—İmam Ali ise namazda secde halindeyken , Rabbine en yakın olduğu bir anda İbn Mülcem tarafından ağır şekilde yaralandı. Ateşler içerisinde kendinden geçercesine yatarken, suikastçısı için oğlu Hz. Hasan’a şunları söyledi:
—“Ona kendi yediğinizden yedir, içtiğinizden içir! O bana tek hamle yaptı. Sen de ona tek hamleyle kısasta bulun! Sakın bana ettiğinden fazlasını ona etmeyin! Emire’l-Mü’minîn öldürüldü, diye başkaca Müslümanların kanına girilmesin!”
—Evet, halife Osman’ı katleden üç beş kişiyi cezalandırmak bahanesiyle isyan edenler nedeniyle yüz binin üzerinde Müslümana kıyılmıştı. Bu durumun ilk elden şahidi olan Hz. Ali, “İbn Mülcem’i filanca kişi azmettirmiş olabilir” kabilinden zanlarla herhangi bir masuma ilişilmemesi için peşinen yakınlarını tembihlemişti.
Gözü artık vuslata ereceği sevdiklerindeydi. Fâtıma’sı bekliyordu onu, Nübüvvetin Kokusu. Birazdan Efendisine (sav) kavuşacaktı, ilmine kapı olduğu.
—63 yıl önce Beytullah’ta (Kabe)doğmuş, gözlerini Allah’ın Evi’nde açmıştı. 32 yıl önce Fetih Günü Resûlullah’la (sav) birlikte Kâbe’ye girmişler ve Beytullah’ı putlardan temizlemişlerdi. Tertemiz oluşuna Kitab’ın şahitlik ettiği bir ömrün nihayetinde Hakk’a rücu ederken son nefesine yine O’nu şahit kıldı.
—“Kâbe’nin Rabbine ant olsun, artık kurtuldum!”
—İmam Hasan, babasının şehâdet haberini Kûfe Mescidi’nde duyurdu ahaliye. Allah’a hamd ve Resûlüne (sav) salavattan sonra şöylece seslendi:
—“Dün gece evvelkilerin fazilette geçemediği, sonrakilerin de faziletine kavuşamayacağı bir mü’min vefat etti. Geriye bıraktığı altın ve gümüş paranın tamamı yedi yüz dirhemdir.
—Ey insanlar! Beni tanıyan tanır, tanımayan öğrensin! Ben hikmetin kapısı Ali bin Ebu Talib’in oğluyum. Müjdeleyip uyaran, insanları Hakk’a çağıran ve Kur’ân’da Sirac-ı Münir olarak anılan Nebi’nin (sav) torunuyum.
—Cebrail’in indiği evde büyüdüm. Allah’ın kendilerinden her türlü kiri gidererek tertemiz kıldığı topluluktanım. Sevilmeleri üzerinize farz olan Ehl-i Beyt’in mensubuyum. Kitap şahittir. Kim bizi severse, yaptığı iyiliklerin karşılığını kat kat fazlasıyla alır.”
—İnsanlar gözyaşları içerisinde Hasan Efendimizi dinlerken yanına ilkin Kays bin Sad geldi. Kur’ân-ı Kerim’e ve sünnet-i seniyyeye uymak üzere ona biat etti. Ardı sıra ahali de sıraya girince Hz. Hasan diğer iki şartını söyledi.
—“Savaştığımla savaşmaya, barıştığımla barışmaya da söz veriyor musunuz?”
—Böylece hicretin 40. yılı, Ramazan ayının 21. günü kırk binden fazla Kûfeli, İmam Hasan’a biatlerini sundu. Sonraki haftalar içerisinde onları Mekke, Medine, Basra, Medâin, Yemen ve İran ahalisinin mü’minleri takip etti.
Hz Muhammed’in “ Ben ilmîn şehri isem Ali kapısıdır” dediği müminlerin Halife’si hepimizin önderi olsun EHLİBEYTİN yolu ışığımız olsun•
—MUAVİYE Hz• Alin’nin ölüm haberini Ramazan ayının 27 sinde Şam’da öğrendi•
—Bayramdada ahaliye bolca şeker dağıttı. Şeker o zaman kıymetli bir gıda idi•
—O nedenle dir ki MUAVİYE taraftarları sevinçlerini ŞEKER BAYRAMI diye adlandırdılar•••