EHL-İ BEYT DÜŞMANLARI HZ. ALİ VE HZ.FATİMA’YA ATTIKLARI İFTİRA..

0
482

Dr.Seyyid Hüseyin Zerraki

Hz. Peygamber Hicret’in 10. yılında Hz. Ali’ye siyah bir sancak vererek üç yüz kişilik bir süvari birliğinin başında Yemen’e göndermiştir.Hz.Ali süvarileriyle ilk olarak Mezhecliler’in yurduna gelmiş, buradan da süvarilerini kollara ayırarak seferine devam etmiş ve birçok esir ile birlikte çoğunluğunu deve ve koyunların oluşturduğu yüklü bir ganimet ele geçirmiştir.Hz.Ali k.v. ganimet mallarını Büreyde bin Husayb el-Eslemî’ye teslim ettikten sonra seferine devam etmiş ve farklı bir toplulukla karşılaşmıştır.Hz.Ali k.v. bu topluluğu İslâm’a davet etmiş, fakat onlar bu daveti kabul etmedikleri gibi Müslümanlara hücum etmişlerdir. Bunun üzerine Hz.Ali de karşılık vermiş ve yirmi kadar müşrik öldürülmüştür. Sonunda bu topluluk teslim olmuş ve Hz. Ali’nin tekrar onları İslâm’a daveti üzerine Müslüman olmuşlar ve zekât ile sadakalarını Hz. Ali’ye teslim etmişlerdir.Hz.Ali ganimet malını bir araya toplayarak beşe ayırmış bir okun üzerine “Allah’a aittir” ifadesini yazarak Hz. Peygamber’e götürmek üzere beşte birini ayırmış, kalan beşte dörtlük kısmı ise askerleri arasında dağıtmıştır. Hz.Ali,Yemen’de ki ganimetler dağıtırken bunların arasında bulunan “Vasife” isimli bir cariyeyi kendine ayırmış,.
Bu durumu kabullenemeyen diğer sahabiler orada Hz. Ali ile tartışmışlar ve dönüşte durumu Hz. Peygamber’e şikayet etmişlerdir. Hz. Peygamber ise Hz. Ali’nin görevli olarak bu mallarda hakkı olduğunu, alacağı ganimete karşılık cariyenin küçük bir hisse olduğunu söylemiştir.
Ayrıca Hz. Ali, yanında getirdiği mallarla Mekke’ye yaklaşırken Hz. Peygamber’e rapor vermek üzere arkadaşlarından önce gelmiş ve Hz. Peygamber’e Yemen’de yaptıklarını rapor etmiştir.Ancak o, malların başından ayrılınca geride kalanlar devlete ait bu malları aralarında paylaşmışlardır. Bu durumu haber alan Hz. Ali bunlarla tartışmış ve bu tartışmalar Mekke’de ve devamında Medine’ye dönüşte de devam etmiştir. Bu tartışmaların kendisine ulaşması sonucu önce sukut edip meselenin yumuşamasını bekleyen Hz. Peygamber, daha sonra tartışmanın ve şikayetlerin sürekli tekrarlanması ve artması üzerine konudan sıkılmış, Hz. Ali’ye karşı aşırı söz sarf edenlere karşı “Ali’den ne istiyorsunuz? Ali bendendir, ben de ondanım, ona kızmayın.”“Kim Ali’ye eziyet ederse bana eziyet eder.”“Ben kimin velisi isem Ali de onun velisidir.” demiştir.

2.NCİ İFTİRA !!!
Ülkemizde sözde müslüman olduklarını iddia eden,fakat dış güçlerin hizmetinde bulunan islamiyetin birlik ve beraberliğini bozan biravuç zihniyeti bozuk,vahhabi görüşlü ilahiyatçı ve akademisyenlerin uydurdukları yalan ve iftiralarla şöyle denilmektedir…
Hz.Ali’nin şekli ve şimalı Siyah biriymiş kara ağızlı kocaman göbekliymiş gözü kaymış kıllı,kafasında saçlar dökülmüş ve kısa boylu imiş.
Resulullah Hz.Fatimayı Ali’ye vermek istemiş Fatima demişki ya resulullah sen beni bu kara ağızlı çulsuz biriylemi evlendıriyorsun demiştir…
,Oy’saki:Hz.Fatima öyle bir şey dememiştır bu tamamiyle yalan ve iftiradan ibarettir.. Bilakis Hz.Fatima! Ya Ali Amcaoğlu git beni babamdan iste demiştir.
Hz.Ali’nın Gerçek şekli,şemali ve fiziki yapısı muhaddisler ve bütün islam tarihçilerin beyanına göre:
“HZ.ALİ K.V.?
Buğay tenli gayet güçlü ve kuvvetli, iri gözlü ve son derece yakışıklı,hafif göbekli ve etli idi,saçları hafif seyrek,sakalı hayli gür,göğsündeki kılları ise çok fazla idi boyu ortaya yakın idi, pazuları hayli kalın ve kuvvetli idi, vurduğu zaman acıtan, adaleleri güçlü ve gayet gösterişli idi, insanlar arasında yüzü nurani güzel simalıydı saçlarına ak düşmemişti,sürekli gülümseyen bir simaya sahipti…
Hz Ali’nın nesebinin temel fizikinin özelliği idi.
Bu rivayete göre Hz Ali’nin kolları o kadar uzundu ki, kollarını bıraktığı zaman elleri diz kapağının altına inerdi.Hayberin kapısını tek başına sökmüştü…

Kaynak: Taberi tarih, ibnül esir-el Kamil fit’tarih

Dr.Seyyid Hüseyin Zerraki Düseyder Genel Başkanı