Ehli Beyt’e Allah için muhabbet etmek, dinimizde vaciptir. (İmam-ı Şâfiî’ye göre farzdır.) Cenâb-ı Hak Şurâ sûresinde şöyle buyurmaktadır:
“Resulüm sizden peygamberlik vazifesine mukabil ücret istemez. Yalnız Âl-i Beyt’ine meveddet (sevgi ve saygı) istiyor.” (Şûra, 42/23)
Âyet-i kerîmede geçen “meveddet” kelimesi, muhabbetten daha şiddetli bir sevgiye denir. Ehl-i Beyt’i sevmek, mü’minlere farzdır. Son nefeste îmân ile gitmeye bir vesîledir.
Sa’lebî’nin “el-Kebîr”, Zemahşerî’nin “el-Keşşâf” ve Fahreddin Râzî’nin “el-Kebîr” isimli tefsirlerinde Şûrâ Sûresi 23. âyet-i kerimesinde geçen “meveddet” kelimesinin tefsiri sadedinde şu ifadelere yer verilmiştir:
“Biliniz ki, her kim Âl-i Muhammed’in (Ehl-i Beyt’in, Peygamber Efendimiz’in âilesinin) sevgisiyle ölürse, şehid olarak ölmüştür. Biliniz ki, her kim Âl-i Muhammed’in muhabbetiyle ölürse, bağışlanmış olarak ölmüştür. Biliniz ki, her kim Âl-i Muhammed’in muhabbetiyle ölürse, tevbe etmiş olarak ölmüştür. Biliniz ki, her kim Âl-i Muhammed’in muhabbetiyle ölürse, îmânı kâmil olan mü’min olarak ölmüştür. Biliniz ki, her kim Âl-i Muhammed’in muhabbetiyle ölürse, ölüm meleği onu cennetle müjdeler.”
İmam Şâfiî Hazretleri, Ehl-i Beyt’in muhabbetiyle ilgili olarak bir gazelinde şöyle demektedir:
“Ey Rasûlullâh’ın Ehl-i Beyt’i! Sizi sevmek, Allah tarafından Kur’ân’da farz kılınmıştır. Size bu kadar büyüklük ve fazilet yeter ki; size salavât göndermeyenin namazı bâtıldır.”
Ferezdak ise kasîdesinde:
“Öyle bir topluluk ki, onları sevmek îman, onlara düşmanlık ise küfürdür. Onlara yaklaşmak da kurtuluş vesîlesidir. Eğer takvâ ehlini sayarlarsa, onlardır önderler… Eğer «Yeryüzünün en hayırlıları kimlerdir?» diye sorulursa, onlardır denilir.”
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(İmanın temeli ve en kuvvetli alameti, Allah dostlarını sevmek ve Onun düşmanlarına düşmanlık etmektir.) [İ. Gazali]
Hak teâlâ, Hazret-i İsa’ya da buyurdu ki:
(Yer ve gökteki bütün mahlukların ibadetini yapsan, dostlarımı sevmedikçe ve düşmanlarıma düşmanlık etmedikçe, hiç faydası olmaz.) [İ. Gazali]
Her namazda, Âl-i Muhammed diye dua ettiğimiz Ehl-i beyt bunlardır. Allahü teâlânın en çok sevdiği resulü Muhammed aleyhisselamdır. Onun da en çok sevdiği Ehl-i beyti ve Eshabıdır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Şu üç hürmeti gözetenin, dini ve dünyası muhafaza edilir, yoksa hiç bir şeyi korunmaz. İslam’a, Peygambere ve Onun nesline hürmet.) [Taberani]
Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:
(Ehl-i beyti seveni Hak teâlâ sever, buğz edene de buğz eder.) [İbni Asakir]
(İslam’ın esası, bana ve Ehl-i beytime sevgidir.) [İbni Asakir]
(Her şeyin temeli vardır. Müslümanlığın temeli eshab ve ehl-i beytimi sevmektir.) [İ. Neccar]
(Allah’ın kitabı ve Ehl-i beytime uyan, hidayette olur, uymayan sapıtır.) [İ. Hibban]
(Ehl-i beytim, Nuh’un gemisi gibidir. Tutunan kurtulur, tutunmayan, boğulur.) [Taberani]
(Tutunduğunuz vakit, asla dalalete düşmeyeceğiniz iki şeyi bıraktım: Allah’ın kitabı Kur’an ve Ehl-i beytim.) [Hatib]
(Ehl-i beytime buğzeden, yüzüstü Cehenneme atılır.) [İ. Ahmed]
(Ehl-i beytime, Cehennemlikten başkası buğzetmez.) [İ. Ahmed]
(Vallahi Ehl-i beytimi sevmeyenin kalbine iman girmez.) [İ. Ahmed]
(Benim soyuma dil uzatarak, beni incitenlere, Allahü teâlâ çok azap yapar.) [Deylemi]
(Ya Rabbi, Hasan ile Hüseyin’i seviyorum. Sen de sev. Bunları sevenleri de sev!) [Tirmizi]
(Ali’yi seven, beni sevmiştir. Ona düşmanlık, bana düşmanlıktır. Onu inciten beni incitmiştir. Beni inciten de Allahü teâlâyı incitmiş olur.) [Taberani]
Seyyidleri sevmek, Hanefi mezhebine göre vacip, Şafii mezhebine göre farzdır. Seyyidlere dil uzatırken dikkatli olsunlar! Hatta hiç tavsiye etmem! İmansız gitmeye sebeb olur.
İmam-ı Rabbani hz. (k.s.a)