
Hz.Muhammed S.A.V.’mın hicretin onuncu yılında hacca niyyet etti.Bu hac Hz.Peygamber’in son haccı olduğu için Vidâ Haccı anlamına “Haccül-Vida diye anılır.Bu hacca yetmişbin kişi katılmıştı.Doksan bin,hatta yüz,bin,yüz yirmi dört bin diyenler de olmuştur.İhtimal,medine’den yetmişbin kişiyle çıkmışlar,Yolda ve meke’de bu topluluğa katılanlarla bu kadar olmuşlardır.Bunlar arasında Hz.İmam Ali ile gelenler de vardır.Çünkü Hz.Ali ,zekât ve saire cibâyeti için Yemen’e gitmişti,yolda hac kafilesine kavuştu.
Hz.Muhhammed,arefe günü,bir hutbe okuyup hac törenini ashâbına bildirdi ve buyurdu:”Ey insanlar,ben ancak beşerim,Rabbimin elçisinin geleceğini ve benim de onun dâvetine icâbet edeceğimi umuyorum.Ben sizin içinizde iki büyük şey,iki paha biçilmez,iki ağır şey bırakiyorum,bu iki şeyin birincisi Allah’ın kitabıdır,onda hidayet vardır.Allah’ın kitabiyle amel edin ve ona yapışın ;ikincisi Ehlibeytim’dir;Ehlibeytim hakkında Allah adına öğüt veriyorum size,”Bu son cümleyi,üç kere tekrarladılar.Bu hadis Müslüm ve Müsned’de Arkam oğlu Zeyd’den tahriç edilir.Yine Ahmed ibn-i Hanbel’in;”Ben sizin aranızda iki büyük ve ağır şey bırakiyorum.Onları tutar,onlara sarılırsanız benden sonra ebediyyen sapıklığa düşmezsiniz.Onların biri,öbüründen daha büyüktür;ulu ve yüce Allah kitabı ki gökten yeryüzüne uzatılmış bir iptir ve soyum,Ehlibeytim;gerçekten de lütuf sâhibi ve hetşeyi bilen Allah ,bana haber verdi ki onlar,havuz kıyısında bana kavuşuncayadek birbirlerinden ayrılmazlar,artık bakın,onlar,bana nasıl halef ve halife olurlar”buyurduğunu tahric etmiştir.Hz.Muhammed’in Vidâ’Haccında arefe günü 632.yılı Mart ayının 7.Cuma gününe rastlamıştı.Hacdan dönerlerken,”Ey Peygamber,Rabbinden sana indirileni tebliğ et,tebliğ hizmetini yapmazsan onun elçiliğini yapmamış olursun…”meâlindeki âyet inmişti.Bunun üzerine,Mekke’yle Medine arasında Cuhfe denilen yerde Hum denilen Kuyunun yanına kondula.Bu kuyuya Hum kuyusu anlamına gelen “Gadir-u Hum denirdi.Oraya,Zilhiccenin onsekizinci günü (16.3.632) .öğleye yakın bir çsğda kondular.Kuyunun yanında ağaçlar vardı.Yükleri,ağaçların altına koydurdular,deve semerlerinden minberimsi bir şey yaptırdılar.Namaz için nidâ ettirdiler.İlleri gidenler geriye döndü,geride kalanlar illeriye geldi,herkes toplandı.
Hz.Peygamber,minberin üstüne çıktı,Ali’yi de beraber çıkardı.Halka ögütler verdi,sinra buyurdu ki :
“Ey insanlar ben size Allah’ın kitabiyle Ehlibeytimi bırakiyorum,onlara yapışırsanız benden sonra ebediyyen sapıklığa düşmezsiniz;bu ikisi kevser havuzunun başında bsna ulaşıncaya ,benimle buluşuncaya dek birbirinden ayrılmazlar.”Sonra yüksek sesle buyurdu:Ey insanlar bilmezsiniz ki ben,inananlara,nefislerinden evlâyım ve bilmezsiniz ki her erkek mü’minin ve her kadın Mü’minin nefsinden evlâyım ?”Ashâbın hepsi birden evet ey allah’ın elçisi dedi.Bunun üzerine sağ elinin şahadet parmağını göğe kaldırıp üç kere “Allah’ım şâhit ol,Allah’ım şâhud ol,Allah’ım şâhid ol”dediler.Sonra Ali’nin sağ elini,sağ eliyle tutup,het ikisinin koltuklarının beyazlığı görününceye kadar kaldırarak ,”Ben kimin mevlasiysam Ali de,onun mevlasıdır.Allah’ım onu seveni sen de sev,ona düşman olana düşman ol,ona yardım edene yardım et,onu horluyanı hirka,yönelirse hakkı onunla bile kıl”buyurdular.Sonra inip iki rekat namaz kıldılar.
Güneş,zevâle gelmişti.Öğle namazı kılındı.Bir müddet çadırlarında dinlediler.Bu sırada sahâbe Hz.Ali’yi tebrik etti,hatta Hz.Ömer de “kutlu olsun sana ey Ebu -Talip oğlu ,bu gün benim ve kadın,erkek,her inananın mevlası oldun”,dedi.