Ana SayfaGenelHAZRETİ LUT PEYGAMBER KİMDIR KAVMİ NEDEN HELAK OLDU: Lut aleyhisselam İbrahim peygamberin...
HAZRETİ LUT PEYGAMBER KİMDIR KAVMİ NEDEN HELAK OLDU: Lut aleyhisselam İbrahim peygamberin kardeşinin oğludur,amcasına ilk iman edenlerdendır. Babil’den birlikte hicret ettikten sonra, Urfa,ve Şam tarafını dolaşmışlar ve Hazreti İbrahim mısıra geçmiş,o da Filistin hududunda ki Mütefikat vilayetine peygamber olarak gönderilmiştır. Burada,Hazreti ibrahim’in şeriati üzere,insanları irşada çalışarak,onunla devamlı irtibat halinde olmuştur. Mütefikat ahalisi Sedum, Sevem,Zezuma, Amura ve Zugara isimlerindeki beş şehirde imansız yaşiyorlardı.Her birinde yüz binlerce insanın yaşadığı bu şehirlerde, bereketli topraklar üzerinde,her türlü imkan içinde ve mamur halde bulunuyorlardı. Ancak nimetlere karşı nankörlük ićinde bulunan halk putperest ve kafir olduklarından hertürlü rezalet ve ahlaksızlığı işliyordu, başlarında Nemrud’un adamlarından bir kafir hükümdar olup.her kötü harekete göz yumuyordu. Başta yalancılık ve münafıklık iki yüzlülük olmak üzere her türlü fesad,yolcu ve misafirleri soymaktan tecàvüze kadar varan zulüm,haksızlik ve her türlü cinsi sapıklığa varıncaya denk ahlahsızlık ve azgınlık,bu insanlarda mevcuddu: İnsanlık tarihinde yer alan en şen’i fiilleri bunlar işlemişlerdi. Bu gibi başıbozuk kavimleri iyice azıtan ve sapıtan Mel’un Şeytan,onlara fuhuşu,cinsi sapıklığı da öğretmişti. Böyle her türlü kötülük ve haksızlığin, sebestçe yapılmasının en büyük sebeblerinden birisi de;Neme lazımcılığın revaçta olması ve insanlarin kötülük ve zarar kendisine dokunmadıkça, ses çıkarmaya yanaşmaması idi. Bu hal ise şer sahiplerine cesaret veriyor,daha da azdıriyordu.Mesul şahıslar ve sözü geçerli olanlar, yaptıklarına iştirak etmeseler bile;zararı kendilerine dokunmadığı için göz yumuyorlardı. Yalancılık ve iki yüzlülük de,diğer mühim bir sebepti ki; insanlar;bir yerde ak dediģine,bir başka kara demekten çekinmiyorlar, arkasından kötülediklerini yüzlerine karşı medhediyorlar, kâfirlerin yanında kâfir,müminin yanından mümin görünüyorlardı. Karşılarında tesirli bir kuvvet görmeyen eşkiya takımı ise,Melanetlerine hayasizca devam ediyordu.Mesela cinsi sapıkların adedini kırk kişi kadar olmasına rağmen,zikredilen sebeblerle,açıkça âlemler tertipliyorlar; şehirde ki zayıflara ve hatta misafir kimselere,alçaklık yapmaktan çekinmiyorlardı. Yirmi yıllık sabır ve illahi karar: İşte Hz.Lut,böylesine azgın ve sapık Mütefikat halkına doğru yolu göstermek üzere peygamber olunca,Sedum şehrine yerleşti. Vilayet halkını bu yaptıklarından vazgeçirmek ve Allah’ın emirlerine hak yolun gözelliklerine uyarak iki cihanda kurtuluşa erdirmek için çok uğraştı.Yirmi yıl süren bu meşaketli vazifesi sırasında,beş şehirde Zugar’lılar imana geldiler.Diğer dört belde halkı ise,Lut Aleyhisselam’ın nasihat ve öğütlerine aldırış etmediler Kibir ve inatla sapıklıklarina devam ettiler ve yapanlara göz yumdular.Sabırla irşadını sürdüren Hazreti Lut’un,hak din ve imanla alakalı güzel öğütlerine bile tahammül edemez hale geldiler Onların,bu ahlasızlıklarını terkedemedikleri taktirde,büyük bir azâba uğrayacaklarını ihtar etmesine karşılık kâfirler’de;eğer o,bu nasihatlerine devam ederse,kendini memleketlerinden sürmekle tehdit ettiler.Hazreti Lut’un merhamet göstererek tekrar âzabı hatırlatması üzerine; “Ey Lut! Eğer doğru sözlü isen,getir de görelim bakalım,o söyleyip durduğun azàbı ! Demek küstahlığında bulundular. Bundan sonra Lut Aleyhisselam Cennab-ı Hakka şöyle iltica etti; Ey rabbim ! ortalığı fesada veren bu azgın kavme karşı bana yardımcı ol.! Bunun üzerine Allah’u Teâlâ,Meleklerini; Hz.Cebrail, Hz.Mikail,ve Hz.israfil’i gönderdi.Onlar, önce İbrahim Aleyhisselama uğradılar; kendisine,Hazreti Sârâ’dan bir peygamber oğul ihsan edileceğini ve ismini ishak koymasını bildirdiler.Bu müjdenin peşinde “MÜTEFİKAT” Ahalisini Lut Aleyhisselamın nasihatlarını reddeden azgın kavmi,helâka memur olduklarını haber verdiler.İbrahim Aleyhisselamın, Hazreti Lut ve ehlinin de,onların arasinda olduğunu söylüyerek,hayret etmesi üzerine: Biz orada kimlerin olduğunu çok iyi biliriz.Her halde onu ve ehlini kurtaracağız. Ancak karısı,diğer zalimler zümresinden oldu ! Dediler. Zira Hazreti Lut’a,Sedum halkından;iki oğlu,dört kızı ile sekiz kişi daha iman etmişti Sedum’lu karısı “Vahile ise,Münafıklık yapiyor,kafirlerle birlikte hareket ediyordu.Melekler, onun münafıklığını zikirederek, kafirler zümresine dahil olduğunu helâktan kurtulamayacağını bildiriyorlardı. Gençlere saldıran Zalimlerin hali: Melekler,Hazreti ibrahim’in yanından ayrıldılar.Üç civan delikanlı suretinde Sedum’a geldiler.Hazreti Lut’un evini sordular.Orada bulunan kızlarından birinin peşinden gelip,misafir olmak istediklerini bildirdiler.Hazreti Lut kavminin sapıklığını düşünerek zor durumda kaldı. Elikolu daraldı. Bu sıkıntılı hal ve endişe içinde onları kabule mecbur oldu.Nitekim onların gelişini duyan sapıklar,peşlerine düşmüşlerdi bile… Lut Aleyhisselam melek olduklarına henüz bilmediği,bu üç gence,izzet ve ikramda bulundu. Sapıkların saldırılarına uğramamaları için onları,evinin bulunmayacak bir yerine gizledi.Fakat Kâfir karısı,Sedum sapıklarına haberi ulaştırdı. Kocasının kendilerini aldatmak için,delikanlıları nereye sakladığının bildirdi. Sedum sapıkları,evi kuşatarak misafir delikanlıların kendilerine verilmesini istediler.Hazreti Lut,büyük bir sıkıntıya düştü. Bu rezillere:Ey kavmim!Allah’tan korkun misafirlerime dokunmayin. işte kavmime ait,tertemiz kızlarımız var. Size nikahlayayim. Allah’tan korkunuz da beni misafirlerime karşı rüsvay etmeyiniz ! içinizde size doğru yolu gösterecek,akılı başinda bir kimse yok mudur?dedi.Sedum sapıkları ise: Sen pek âla bilirsin ki,senin söylediğin kızlara bizim ihtiyacımız yoktur.Sen bizim ne istediğimizi çok iyi bilirsin.Misafir gençleri bize derhal teslim et!diye bağırdılar. Hz.Lutu dinlemeyen ahlaksızlar karşısında çaresiz kalan Lut peygamber ızdırap içinde: Eyvahlar olsun size!Eğer benim size karşı şahsi kuvvetim olsa size ne yapacağımı bilirdim.! diye cevap verdi .Büyük bir keder ve elen duyarak ağladı. Bu sırada hayasız kafirler de misafirleri zorla almak için içeriye saldırdılar. Bu sırada Misafir delikanlilar Hazreti Lut’a: Biz Allah’u teâla’nın elçileriyiz,onlar sana bir zarar dokunduramazlar. Bırak gelsinler Diyerek melek olduklarını açıkladılar. Sapıklar ileri atılıp da misafirlerin yanina edebsizce girince;Allah’u teâlâ,gözlerini maddeten de kör etti.Hakikatı görmek istemeyen gözleri artik hiç bir şeyi görmez oldu,Neye uğradiklarını şaşıran,elleri gözlerinde, hüsran ve perişan şekilde dışarı fırlayanların hali,diğerlerine de dehşet verdi,ibret alacakları yerde,hemen feryat ve yaygarayı bastılar: Bakın, Lut’un; evine getirdiği sihirbazlar, halkımızı ne hale koydu.Artık ona bu yaptıklarının cezasını verme zamanı geldi!diye halki tahrik ederek dağıldılar.Evlerine çekilirken de: Ey Lut !Yarına hazır ol!diye tehditler savurdular. Aslında kendi helak zamanlarının beklemek üzere,korku ve endişe içinde ortadan kayboldular. Vakit Gelince Melekler,henüz bu hadisenin tesirinde bulunan Lut Aleyhisselam’a tekrar: Ey Lut ! Artık korkma ! Şimdi hazırlığını yap ve gece yarısı geçince,ehlini ve cemaatini alarak buralardan çıkıp git.Hiç biriniz arkanıza bakmadan ve seher vakti girmeden;bu beldeleri terketmiş olun!dediler. Melekler,HazretinLut’a bu sapık kavmi helak etmeye geldiklerini, münafik zevcesinin de kafirlerle birlikte helâk olacağını açıkladilar. “Mütefikat” ahalisi,helâk anının da sabah vakti olduğunu bildirdiler. Kavminin sapıklılarindan yirmi senedir büyük ızdırap çeken Hazreti Lut,neden hemen helàk edilmediklerinin sordu.Melekler; Vâde,o vakittir!Acaba sabah,yakin değilmidır,” diye söylediler. Hz.Lut,kendisine tabi olan ondört adamı bağlısı ile,seher vaktine doğru Mütefikan hudutlarını terketti.Artik sabah vakti,kafirlerin Rezaletlerinin gafleti içinde,dünyada habersiz bir halde geldikleri anda,ilahi emir teceli etti.Horozlerin otüşleri,semâya yükselir,ve güneş,işıklarıni saçmaya başlar iken:kâfirler,henüz gaflet uykusundan kalkmadan,helâk ve azâba uğradılar Hazreti Cibril,bu Mütefikat şehirlerini kanadıyla kaldırıp başaşağı döndürdü Ayni anda gökten taşlar yağiyor kafirlerin başlarına iniyordu.Müthiş bir zelzele ile yer yerinden oynuyordu Açılan topraklardan, kaynak ve acayip kokulu sular fışkıriyor ve orası bir göl halini alıyor.Altı üstüne getirildiği için Kur’anı kerim’de “Müt’tefikat”diye yad olunan bu beldelerin yerinde meydana gelen şimdiki “LUT GÖLÜ”deniz seviyesinden aşağı haldedir Azgın kafirler ve onlarla birlikte olan Hazreti Lut’un taşlanan münafik zevcesi böylece ilahi azaba uğramış oluyorlardı.O anda dışarda bulunanlar bile helak olmaktan kurtulamadilar. Lut Aleyhisselan, Sedu’mu terkettikten sonra,etrafındakilerle birlikte Hazreti ibrahim’in yanına gitti Kızları da,bu peygamber tarafindan,sadık müminlerle nikâhlandı. Kavmin helâkından sonra,yedi sene daha yaşayan Hazreti Lut,Hicazda bulundu.Çok sabırlı ve cömert olan bu mübarek, peygamber çiftçilik yapardı.Hava da hiç bulut yokken yağmur yağdırması,uyuduğu bir taşa mübarek başının izinin çıkması ve bunu görenlerin imana gelmesi mucizelerindendir. Kur’anı kerim’in otuza yakın âyetinde halleri beyan buyrulan Hazreti Lut,seksen yaşında dünyadan ayrıldı.Amcası Hazreti İbrahim,onun naâşını,yıkadı. Sonradan kendisinin de defnedileceği yere,”Halilürrahman’a defnetti.