Ammâr bin.Yâsir’in hayatını okuyanlar onun çok cesur ve gözü-pek kahraman bir sahabe olduğunu hemen fark ederlerler ayni zamanda Hz.Peygamber efendimize iman ederek şehid olan ilk kadın ve Türk kökenli sahabelerden sümmeye hatun’un oğludur..Her zaman ve her yerde Ehl’i Beyt’in ve dolaysiyle Hz.Ali’nin yanından yer almıştır;zulmun her çeşidine baş kaldırmış onurlu bir sahâbidir.Hz.Osman’ın hilafeti döneminde vuku bulan bütün haksız uygulamalara yolsuzluklara sert bir şekilde karşı çıktığı için Hz.Osman çevresinde yuvalanan kötü niyetli yöneticileri tarafından cezalandırıldı bu sırada bu mübarek zatın bir kaburga kemiği kırıldı. Hz.Ammâr’ın yaşı o günlerde 80’in üzerindeydi!zaten kendisi ashâbın en yaşlılarından Peygamber Efendimizden yaklaşık 5-6 yaş küçük.Hz.Ammâr zulme karşı tepkisini SIFFIN savaşında’da gösterdi.rivayete göre yaşı 95 yaşına yaklaşmıştı, bu ihtiyar delikanlı,yaşına bakmiyor;Hz.Ali’nin safında Veysel Karani ile birlikte yerini almıştılar,Muâviye’nin başını çektiği “azgın çete”ye karşı olanca gücüyle kılıç sallıyordular,Buradan oraya,oradan şuraya koşup duruyordular.
Ey insanlar ! Cennettenmi kaçiyorsunuz ! ? Ben Yasir oğlu Ammâr’ım ! Bana gelin !” diye öyle haykıriyordu;karşı tarafı kurtuluşa çağıriyordu,kendisine sunulan bir süt şerbetinin ardından artık sonun geldiğini ve bu meydanda şehid olacağını anlamasına rağmen o yinede yılmiyordu korkuya kapılmiyordu;
Bu gün sevgililerime kavuşacağım gündür!diyerek kılıcını daha bir şevkle sallıyordu…
Tam o sırada Muâviye’nin azgın çetelerinden Ebül-Ğâdiye el Cüheni adlı bir mel’un,bir kaç eşkiyâ ile birlikte Hz.Ammâr ile Hz.Veysel Karani üzerine saldırıp onları o gün öldürdüler! ihtiyar delikanlılar artık şehid olmuşlar özleyenine ve özlediklerine kavuşmuşlardır.
Allahu teâlâ gâni gâni onlara rahmet etsin mekkânları cennet olsun inşallah.