İSLAMİ VE DİNİ BAKIMDAN NİKAHTA MEHİR NASIL ALINIR!!!

0
179

İslam hukukuna göre kadın ile erkeğin nikâhı kıyıldığı zaman, erkeğin kadına vereceği para,mal veya herhangi bir menfaat belirlenmektedir. Belirlenen bu yardıma “Mehir” denmektedir.Mehir, çoğunlukla para veya altın olmak üzere zamanın örf, adet ve şartlarına göre belirlenmektedir. Nikâh adinde belirlenen “Mehir”, evlenmeden önce verildiği gibi, evlendikten sonra da verilebilir.Şayet nikâh akdi sırasında “Mehir” belirlenmemişse, kıyılan nikâh geçerlidir ve nikâhı kıyılan kadının “Mehri”sonra aile veya çevresinden onun emsali olan kadınların “Mehri” emsal/ölçü alınarak belirlenecektir. “Mehir”kadının hakkı ve onun için iktisadi bir destektir,onun kişisel mal varlığına dâhil olur.Kadın, “Mehir”üzerinde dilediği tasarrufta bulunabilir,istediği kişiye gönül rızasıyla verebilir. Onun bu konudaki tasarrufuna engel olunmaz. Kızın babası, “Mehri” başlık olarak alıp yiyemez.Çünkü İslam dinine göre başlık parası almak caiz değildir. Özellikle Şafii mezhebine göre başlık alan babanın veliliği düşürülür ve onun yerine başka bir aile büyüğü kıza veli olarak belirlenir. Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de,kadınlarla evlendiğiniz zaman “onlara mehirlerini verin” (Bkz. en-Nisa 4/24) diye emir buyurmaktadır.Yüce Allah,“Mehri”gönül rızasıyla ve güzellikle vermeyi emretmektedir:

وَآتُواْ النَّسَاء صَدُقَاتِهِنَّ نِحْلَةً فَإِن طِبْنَ لَكُمْ عَن شَيْءٍ مِّنْهُ نَفْساً فَكُلُوهُ هَنِيئاً مَّرِيئاً

“Kadınlara mehirlerini gönül hoşluğu ile verin. Eğer onlar ondan bir şeyi size rızaları ile bağışlarlarsa, onu afiyetle yiyin.” (en-Nisa 4/4).
وَآتُوهُنَّ أُجُورَهُنَّ بِالْمَعْرُوفِ
“Mehirlerini güzelce verin.” (en-Nisa 4/25).
Bununla beraber Yüce Allah, şayet boşanma gerçekleşirse, “Mehir olarak onlara yüklerle mal vermiş olsanız dahi, ondan hiçbir şeyi geri almayın” (en-Nisa 4/20) diye buyurmaktadır. Bundan anlaşıldığına göre adam, şayet evlenmiş olduğu karısını boşarsa,ona vermiş olduğu “mehri” geri alamaz. Ayrıca bu ayette anlatılan “yüklerle” kelimesi, “mehrin” çokluğu için sınır konulamayacağını, adamın zenginliğine göre evlendiği kadına dilediği miktarda fazla “Mehir” verebileceğini göstermektedir. Bir adam bir kadını nikâhladıktan sonra onunla evlenmeden boşarsa,”Mehrin” yarısı erkeğin, yarısı da kadınındır. Bu durumda erkek “mehrin” tamamını kadına verse, daha iyi olur. Bu durum, Kur’an-ı Kerim’de şöyle haber verilmektedir:

وَإِن طَلَّقْتُمُوهُنَّ مِن قَبْلِ أَن تَمَسُّوهُنَّ وَقَدْ فَرَضْتُمْ لَهُنَّ فَرِيضَةً فَنِصْفُ مَا فَرَضْتُمْ إَلاَّ أَن يَعْفُونَ أَوْ يَعْفُوَ الَّذِي بِيَدِهِ عُقْدَةُ النِّكَاحِ وَأَن تَعْفُواْ أَقْرَبُ ِلتَّقْوَى وَلاَ تَنسَوُاْ الْفَضْلَ بَيْنَكُمْ إِنَّ اللّهَ بِمَا تَعْمَلُونَ بَصِيرٌ

“Eğer onlara Mehir tespit eder de, onlara dokunmadan boşarsanız, tespit ettiğiniz mehrin yarısı onlarındır. Ancak bu durumda kadın ve nikâh akdi elinde olan erkek, kendi hisselerinden vaz geçip karşı tarafa bağışlayabilir. Sizin, boşadığınız kadına Mehrin tamamını bağışlamanız, takvaya daha yakındır. Aranızda iyilik yapmayı unutmayın. Muhakkak ki Allah, yaptıklarınızı hakkıyla görür.” (el-Bakara 2/237).
Hz. Muhammed (sav.) evlendiği her kadına nikâh kıymış ve zamanın şartlarına göre “mehrini” de vermiştir.O,kızı Fatıma’yı Hz. Ali ile evlendirirken, Hz. Ali’ye “Mehir”olarak fazla bir zırhını Hz. Fatıma’ya vermesini söylemiştir. (Ebû Dâvûd, Nihâh, 35; Nesâî, Nihâh, 76;
İbn Hanbel, I, 80).

SONUÇ
Kur’an-ı Kerim, hayatın her alanında kadını koruyup kollamayı emretmektedir. İslam öncesinde kadına çok kötü muamelelerde bulunuluyordu. Kur’an-ı Kerim’in böyle bir dönemde kadına tanıdığı haklar, o zaman için kadın konusunda yaşanan büyük bir devrim niteliğindeydi. Kur’an-ı Kerim’in kadına tanıdığı haklardan biri de, “mehir” meselesidir. Her konuda olduğu gibi, bu konuda da Kur’an-ı Kerim’i ciddi bir şekilde öğrenmemiz gerekmektedir. Çünkü insanlar için dünya ve ahiretin huzur saadet ve mutluluğun yolu, Kur’an’ı Kerim’in göstermekte olduğu yoldur.