Dünya Seyyidler ve Şerifler Kültür ve Araştırma Derneği Genel Başkanı Araştırmaci Yazar Ehli beyt ve Nakibül eşrâf uzmanı Peygamber efendimizin 38.Kuşaktan Torunu Seyyid Hüseyin ZERRÂKİ Şöyle dedi:
Değerli mümin ve müslüman kardeşlerim gaflet uykusundan uyanın,titreyin kendinize gelin,
Kiyamet yaklaşiyor mahşer günü Hz.Rasulullahın s.a.v.’mın yüzüne bakamazsınız şefaâtından uzak olursunuz? Niçinmi ! Çünkü soyu olan seyyidler ve şerifler (ehli-beyti) sizler gibi aranız’da yaşiyorlar,
dolaşiyorlar geçimlerini temin etmek için,iş ve aş peşindeler çoğu durumları iyi değildir,perişan haldeler,onlar’ı tanımiyorsunuz, ve tanımak’ta istemiyorsunuz,
bazı okumuşlarınız alimleriniz, tarikat,şeyhleriniz ve mürşitlerinizin bir çoğu allah katında kim takva ise o seyyid’dir,ve “üstündür diyerek, küçük düşürücü laflar ediyorlar,yalan yanlış fetvaları veriyorlar.”Bu ayetin seyyidlerle ne alakası vardır. bazıları’da sünnetti senniye yaşiyormusunuz yani takva sahibimisiniz derler,farz edelim’ki iki evladın vardır,biri okumuştur müftü olmuş diğeride hiç okumamıştır,
doğru dürüst namaz kılmiyor, bu sizin oğlunuz değilmidir, genetiğiniz hiç değişirmi tabiki değişmez, Müslümanlar Saygı ve hürmet göstermemek için ellerinden ne gelirse laf cambazlığına başvuruyorlar.
gerçek müminlere soruyorum?Ehli-âbaya-neslipak”a karşı bu kin ve nefret nedir.? Tabiki takva önemlidir bizde buna katıliyoruz, örnek olmamız lazımdır,bu güne kadar gerçek bir seyyid’in ataist olduğunu, kötü yollara saptığını görmedim, ve duymadım, proplem yaratanlar kötü yolda olanlar bunlar bizden değildirler,
mütesseyyid’
ler.’sahte seyyid’dirler bunlar mevki,makam,
çıkar ve siyaset için ehl’i beyt’iz seyyid’iz diye müslümanları kandıriyorlar bunlara itibar etmeyin.Bunlar bizden değildirler bunları bilmenizde yarar vardır.Çağımız bilgi ve teknoloji çağıdır,dünyadaki seyyidlerin ve şeriflerin nüfus kayyıtları istanbul il müftülüğü meşihat ve şerriye arşivinde muhafaza edilen secerei tayyibe defterleri-“nakibü’l eşraf defterlerin’de” yazılıdır,isteyen kişi ve kişiler buradan kayyıtlarını çıkarabilirler,fakat görüyorumki seyyid ve şerif olmadıkları halde bazı tarikat şeyhleri,mürşitler,alimler,dedeler,
bektaşi babaları,ve parası olan bazı arap şeyhleri aileler,cübeli ,
sakalı ve sarıklılar biz seyyid’iz ehl’i beyt’iz diye iyi niyetli müslümanları ve devlet yetkilileri kandıriyorlar,
kesinlikle öyle değildir,somut delil gerekir,ispat olması lazımdır.
Yüce Allah’Hz.
Peygamberi biz insanlara göndermiş olmasaydı’hiç bir zaman hidayet bulamazdık,bizlerhidayet yolu olmuş olan tüm peygamberlere ve onların tertemiz Ehl-i beytlerine -nesli pakı-na allahın salatı ve selamı olsun.insanlara son olarak Hz. peygamberi s.a.v. ile hidayet yolu bulan ‘Peygamberlerin sonuncusu ‘Allah-ın habibi muhammed’ul mustafa’ya ve kendisinden sonra müminlere doğru yol olan tertemiz Ehli beytine,soyuna Allah’ın sonsuz salat ve selamı olsun.Bilindiği gibi Hz. ‘Peygamber efendimiz Muhammed Mustafa S.A.V.’dan önce gönderilen Peygamberlerin hepsi ‘kendilerinden sonra’ümmetlerin başına geçecek halifeye Allah’ın emri üzere vasiyet etmişlerdi.Bu tüm Peygambelerin sünnetidir’hiç bir Peygamber ümmetini başı boş bırakıp aralarından göçmemiştır Peygamber efendimiz’de önceki peygamberlerin sünnetine uyup allahın emri ile ümmetine iki halife bırakmıştır.Bu halifelerin kimler oldukları hakkında tüm sahih hadis kitaplarında yeterince DELİLLER MEVCUTTUR. Hz.Peygamber s.a.v. şöyle buyurmuştur.’Ey insanlar ‘aranızda değeri biçilmez iki ağır şey bırakiyorum biri Allah-ın kitabı ve öbürü ise Ehli-beytim’dir bunların ikisine sarılırsanız hiç bir zaman sapıklığa düşmezsiniz.BUNLARIN İKİSİ’DE kiyamet gününde kevser havuzumun başına varana kadar asla bir birinde ayrılmazlar,ikisi ile nasıl emel edeceğinizi göreyim’sizlere ehli-beytime karşı edeceğiniz amelden dolayı Allah’ın azabını hatırlatırım.Son sözlerini üç kere tekrarlamıştır.Bu sahih hadiste adı geçen iki halife esasen birdir,nitekim ikisi birbirine kiyamete kadar bağlıdırlar,
Rasulallah bu çok mühim olan hadis-i şeriflerini ‘ümmeti ile veda hacını eda edip mekke’den medine’ye döndüğünde Gadir humm denilen mahalde buyurmuşlardı,bu hadis-i şerif-i ‘Ümmetine karşı bir vasiyetten başka bir şey değildi.Tüm müminlerin kuran-ı kerim ve beraberinde Ehli-beytine tutunmalarını tam açık bir şekilde vasiyet eden Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve alihi ve sellemi’in vasiyeti ümmeti tarafından nasıl tatbik edildi Peygamber efendimizin vefatında sonra ehli beyti ümmeti tarafından nasıl bir muamele gördü Ehli-beyt’in kanını akıtan’onları yurtlarından kovan ve onların haklarını ellerinden alanlar kimlerdi aceba’ ehli-beyte karşı bu kadar gadarca davranması Yahudiler ve Hıristiyanlar tatbik etmişlermidi, Tarihe hür vicdan ile bakan her müslüman bilir’ki Peygamberin el üstünde’dizlerin üzerinde hiç ayırmadığı, namaz kılarken sırtında indirmediği iki gözide torunları için bunları size emanet ediyorum diye vasiyet etmiş olduğu ehli- beytini kendi ümmeti tarafında yok etmeye çalışmıştır,
Müslümanlara sorsan peygamberin ehli-beytini kimlerdir’çoğu bilmiyor,çok yazıktır bir gün camide ikindi namazını kıldım,dışarı çıktım caminin çay ocağında çay içiyordum yanımda muhterem iki kişi vardı onlara sordum
‘hacce gitinizmi evet dediler,her ikiside sakalları vardı sordum seyyid ‘nedir -Ehli-beyt nedir kimlere seyyid denilir diye sordum? bilmiyoruz dediler! biz allahımızı peygamberimizi,mürşidimiz olan tarikat şeyhimizi tanırız,başka hiç kimseyi tanımiyoruz dediler.Çok yazık Müslümanları ne hale getirmişler bu güne kadar Âl-i MUHAMMED Seyyid ve Şeriflerin kimler olduklarını ve bunları bilen ve onları tanıtmaya çalışan,hangi devlet kurumları olmuştur,ki Müslümanlarda bilsinler ,ve bilgi sahibi olsunlar, Devletimizin resmi dini kurumu olan Diyanet işleri başkanlığı ne zaman cuma hutbelerinde il müftülüklerine emir vererek,
Peygamber efendimizin soyu vardir devam ediyor aramızdalar dünyanın her tarafına dağılmışlardır kiyamete kadar da bu kutlu soy devam edecektir,ülkemizde-de bütün bölgelere dağılmışlar,
doğuda,batıda,
akdenizde,ege’de iç anadolu’da ve karadeniz’e dağılmışlardır.sizde cuma hutbelerinde müslümanlara söyleyin bilsinler ki halk cahil kalmasın, maalesef bu güne kadar doğru dürüst anlatılmadı,bunun vebali çok büyüktür’mahşer günü Rasulullah sormuyacakmı, ey ümmetim siz kutlu soyuma nasıl davrandınız onları size emanet etim böylemi sahip çıktınız bütün Müslüman ülkelerinde çoğunda da rastlamak takriben olanaksız bir hale gelmiştir.Hangi Müslüman ülkelerinde hiç bir korkuya tabi olmadan ehl-i beytin hakları açıklanmaktadır,
her müslüman namazında teşehhüdün sonunda şöyle okumaktadır.
‘Allahumma salli ala muhammedin ve ala al-i Muhammedin kema salayta ala ibrahime ve ala al-i ibrahima inneka hamidun mecid; ey allah’ım salatını hayır duanı ibrahim-e ve ehli beytine kıldığın gibi ‘Muhammed’e ve ehl-i beytinin de üzerine kıl.Sen hamd edilmeye layık ve yücesin.
Ehl-i beytin namazda yer almış olması ve böylece islamın temeline girmiş olması bile gerektiği gibi tanınmasına yeterli olmuyor,ashabın rasullallah ile sohbet etmiş olmaları onlara büyük makamlar verilmeye yeterli olduğunu şimdiye kadar yaşamaktayız.
Bu dengesizliğin Müslümanların çoğunluk kısmına hiç bir zaman tepki uyarmadığından dolayı çok üzgünüz nitekim rasulallah ‘ın ümmetinde beklediği bu değildi. Peygamber efendimiz ehli beytini şu hadis-i şerifinde çok açıkbir şekilde ümmetine tutunması gereken yol olarak bildirmiştir ki şöyledir;Ehli beytim nuh’un gemisi gibidir her kim ona binerse kurtulur ve kim ona muhalefet ederse tufanın içinde boğulur,her kim sapıklık tufanına kapılıp boğulmak istemiyorsa muhakkak ki kayıtsız şartsız ehli beyte bağlanmalıdır,
müminler ehli-beyten daha doğru yol bulunması düşünülemez,
Allah’ın yardımı ile ehli-beytine olan saygı,sevgi bereketi ile ehli-beytin faziletini hakiki yüce Makamlarını bu yazımda yazmaya çalıştım,ümmeti Muhammed için en yakışan yol da budur.Biz müslümanlarda birşey istemiyoruz bilakis onlara aciyoruz onlara doğru yolu göstermeye çalışiyoruz. bakiyoruz-ki ülkemizde seyyid olmadığı halde bazı tarikat şeyhleri, ve mürşitler kendilerini seyyid olarak ilan etmeleri hoş birşey değildir. kesinlikle bunlara karşı değiliz,herkes kendi hadini ve yerini bilsinler, bazı devlet yetkilileri ve önemli kişilerce el üstünde tutuluyor ve bunları halka seyyid olarak tanıtiyorlar kesinlikle öyle değildir,maalesef gerçek seyyidleri’ de arka plana iterek onları unuturmaya çalışiyorlar peygambere saygı ve hürmet bu değildir. Değerli kardeşlerim! Size samimiyetimle söylüyorum,bu senetli hadis-i şerifte Rasulullah s.a.v. şöyle buyurmuştur:
Ehli-beytimi kalbi ile seven şehid olarak ölür.Tefsiri kebirde Ehli-beyt sevgisi konusunda şunları nakledilir:kim Âl-i muhammed sevgisi üzere ölürse şehid olarak ölür,günahları affedilmiş,tövbe etmiş sayılır,ehli-beyt sevgisi üzere ölenlerin ,mümin ve imani kamil olarak,kabirde cennetle müjdelenerek göveyin hanımı’nın yanına girdiği gibi cennete girerek,kabrinde iki kapı açılarak,kabri meleklerin ziyaretgahı olarak sünnet ve cemaat üzere vefat ederek ,dünyadan göçedeceği belirtilir.Bazı müslüman kardeşlerimiz henüz doğru dürüst,ehli-beyt ( seyyid ve şerif nedir) bilmiyorlar. müslümanların çoğu bizi,Alevi,dede,
bektaşi ve şii olarak biliyorlar, öyle değiliz.Bu kardeşlerimiz taraftardırlar taraftar olmak ayrıdır’ayni soyda gelmek ayrıdır. onlara’da selam ve saygılarımızı sunuyorum.Ülkemizdeki seyyid ve şeriflerin( ehli-beyt’in) yüzde 95’i ehli sünnet meshebi üzerindedir.
SEYYİD HÜSEYİN ZERRÂKİ
DÜNYA SEYYİDLER VE ŞERÎFLER KÜLTÜR VE ARAŞTIRMA DERNEĞİ GENEL BAŞKANI ÎSTANBUL/TÜRKİYE