
Hz.Ebubekirin Halifeliği döneminde medine’de deprem olmuş,yer sarsıntıları devam ederken Hz.Ebubekir Hz.Ömer ve bütün ashabı kiram Emir’ül Müminin evine gittiler,Hz.Ali yere hitap ederek sakin ol ne oluyor sana demesiyle sarsıntı durarak Halkın moralı düzelmiş.
Allahu teâlâ Kur’an-ı kerimin “ZİLZAL” suresi 1 ve 5 ayetlerinde şöyle buyurmuştur:
Yer,o şiddetli sarsıntı ile sarsıldığı, ağırlıklarını dışarıya çıkardığı ve insan: ‘Buna ne oluyor?’ dediği zaman,o gün yer, bütün haberlerini anlatacaktır Çünkü Rabbin ona vahyetmiştir”(Zilzal Süresi 1-5. Ayetler)
Hz.Fatımatül Zehra anamız anlatıyor: Ebu Bekir’in halifeliği zamanında Medine’de bir sarsıntı oldu. Bundan korkan halk, Ebu Bekir ve Ömer’in yanına geldiklerinde, hepsi Hz. Ali’nin evine doğru geldiler Onlar daha Hz. Ali’nin evine varmadan önce, hz.ali onları dışarıda karşıladı ve onlarla yüksek bir yere çıktı. Hz.Ali yere oturduktan sonra onlara hitaben buyurdu ki:
‘Şu gördüğünüz mü, sizi korkuttu?hepsi dediler ki:Bu gördüğümüz bizleri nasıl korkutmasın ki, şimdiye kadar böyle bir sarsıntı görmedik.Hz.Ali, dudaklarını kıpırdatıp,eli ile yere vurduktan sonra şöyle buyurdu:Sana ne oluyor? Sakin ol! Yer,bunun üzerine hemen sakin oldu. Orada bulunanların hepsi de olanlara şaşırdılar. Hz.Ali buyurdu ki: ‘Sizler, şimdi yapmış olduğumdan mı şaşırıyorsunuz?’ Dediler ki: Evet Hz. Ali buyurdu ki: Şanı Yüce olan Allah’ın:Yer,o şiddetli sarsıntı ile sarsıldığı, ağırlıklarını dışarıya çıkardığı ve insan: ‘Buna ne oluyor?’ dediği zaman.”
buyurmuş olduğu o insan benim.Daha sonra yer bana bütün haberini söyleyecektir.
(Fayd el-Keşani “Tefsir’üs Safi” C.5, S.357-358 / Muhammed Taki Şerif “Sahifet’ül
Zilzal Suresi
اِذَا زُلْزِلَتِ الْاَرْضُ زِلْزَالَهَاۙ
Yer o dehşetli sarsıntısıyla sarsıldığında;
وَاَخْرَجَتِ الْاَرْضُ اَثْقَالَهَاۙ
Ve yer ağırlıklarını dışarı attığında;
وَقَالَ الْاِنْسَانُ مَا لَهَاۚ
Ve insan, “Ne oluyor buna!” dediğinde;
يَوْمَئِذٍ تُحَدِّثُ اَخْبَارَهَاۙ
O gün yer, rabbinin ona vahyettiği şekilde bütün haberlerini anlatır.
بِاَنَّ رَبَّكَ اَوْحٰى لَهَاۜ
O gün yer, rabbinin ona vahyettiği şekilde bütün haberlerini anlatır.
يَوْمَئِذٍ يَصْدُرُ النَّاسُ اَشْتَاتاً لِيُرَوْا اَعْمَالَهُمْۜ
İşte o gün insanlar yaptıkları kendilerine gösterilsin diye (bulundukları yerden) farklı gruplar halinde çıkarlar.
فَمَنْ يَعْمَلْ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ خَيْراً يَرَهُۜ
Kim zerre miktarı hayır yapmışsa onu (karşılığını) görür.
وَمَنْ يَعْمَلْ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ شَراًّ يَرَهُ
Kim de zerre miktarı şer işlemişse onu (karşılığını) görür.
1-5 ayet Tefsiri
Kıyamet gününün ne kadar dehşet verici bir gün olduğu ve o sırada nelerin meydana geleceği anlatılarak insanların o gün için hazırlık yapmaları gerektiğine dikkat çekilmektedir. Başka âyetlerde anlatıldığı üzere kıyamet kopacağı gün sûrun birinci defa üflenmesiyle yerküresinde şiddetli sarsıntılar meydana gelecek ve dağlar yerlerinden kopup savrulacak, yeryüzünde yıkılmayan hiçbir şey kalmayacaktır (krş. Kehf 18/47; Tâhâ 20/101-107). Çünkü “kıyamet sarsıntısı gerçekten çok büyük bir olaydır” (Hac 22/1). 2. Âyette belirtilen “yerin ağırlıklarını dışarı atması” ile ne kastedildiği hususunda öne çıkan açıklamalar şunlardır: a) Kabirlerdeki ölülerin dirilip dışarı çıkması; b) Yer altındaki madenler, gazlar, ve lâvların dışarı çıkması. Müfessirler yerin ağırlıklarını dışarı çıkarması olayının sûrun ikinci defa üflenmesiyle gerçekleşeceğini söylemişlerdir. Yerkürede meydana gelen bu dehşet verici olayları gören insan, “Ne oluyor buna!” diyerek korku ve şaşkınlığını ifade eder. Çünkü daha önce bu derecede şiddetli bir sarsıntı görülmemiştir.
“O gün yer, rabbinin ona vahyettiği şekilde bütün haberlerini anlatır.” meâlindeki 4-5. âyetler başlıca üç şekilde yorumlanmıştır: a) Allah yere bir çeşit konuşma ve anlatma yeteneği verir, o da üzerinde olup bitenleri ve kimin ne yaptığını açık açık anlatır. Nitekim bir hadiste kıyamet gününde arzın dile gelerek konuşacağı bildirilmiştir (İbn Mâce, “Zühd”, 31). b) O gün Allah’ın hükmü uyarınca arz, üstünde olup bitenleri tek tek sayıp dökercesine insanların orada yaptıkları her şeyi açığa çıkarır. c) Yer, o büyük sarsıntıyla âdeta dünyanın son bulduğunu ve âhiretin geldiğini haber verir (Râzî, XXXII, 59). Sonuçta önemli olan arzın gerçek anlamda konuşup konuşmaması değil, dünya hayatının bittiğini ve herkesin neler yaptığını açık açık ortaya koyması ve artık orada hiçbir şeyin saklı gizli kalmayacak olmasıdır. Âyetin bunu anlatmaktan maksadı ise insanların bu gerçeği göz önüne alarak o gün arzın kendisi hakkında iyi şeyler söylemesini sağlayacak bir hayat yaşamalarıdır.
KAYNAK : Kur’an Yolu Tefsiri Cilt:5 Sayfa:668-669