BAŞKANDAN MESAJ
Osmanlılar’da Nakibü’l-eşrafl ık müessesesinin anlaşılması için Asr-ı Saadet döneminde başladığım araştırmalarımda ehlibeytle ilgili bir çok ayet ve hadis buldum. Bunlar istisnasız Evladı -Resul, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’e ve nesillerine dolaylı yada doğrudan hürmet ve tazimi teşvik edilmektedir.
Dört halife devri ve eshabın seyyidlerle ilgili tutumlarını ve tavsiyelerin özüne uygun olduğunu tespit ettim. Aynı zamanda İslami devirde ilk defa şecerelerin tutulması örneği Hz. Ömer tarafından görevlendirilen memurlar vasıtasıyla olmuştur. Seyyidlerle ilgili işlerle ilgilenmek üzere Hz.Peygamber tarafından tayin edilen ilk memur Hz. Ali’dir. Emeviler’de bir iki halife istisna edilirse Haşimiler’e ve Abbasiler’e karşı olan Rekabetkarane tutumları ortadadır. Hilafetin abbasilere geçmesi Resulullah soyunun fey ve ganimetlerdeki hisesi Neseblerinin korunması ve özelikle Hz.Peygamber’e olan saygı sebebi ile Hicri üçüncü asır ortalarında ilk defa NİKABET TEŞKİLATI Abbasiler bünyesinde kurulmuş Abbasiler ve Talibiler için ayrı ayrı Nakibün Nükabalar tayin edilmiştir. Nikabete ilk önemli değişiklik ‘nikabetin haseni ve Hüseynilere tahsisi ile Fatimiler’de görülmektedir. Eyubiler, Memluklular ve İlhanlılar’da esas pek değişmeyen Nikabet teşkilatı Memluk, İlhanlı ve Anadolu Selçuklularının bıraktığı ortaklaşa miraslarını Osmanlılara geçmiştir. şu veya bu devlet vesilesi ile Abbasiler’deki orjinaline ulaşan Nikabet makamı başındaki Nakibü’l-eşrafl arın Vazifeleri hemen hiç değişmeden Osmanlılardan aynen kabul görülerek devam etmiştir.
Nikabetin kuruluş sebebi bir başka ifade ile sahte seyyidliğe mani olmak seyyidlere hürmet peygambere hürmet demektir. Seyyidlerle ilgili vesika ve hücetlerde özelikle Şura suresi 23. ayeti ile bu husus zaman zaman dile getirdiği gibi, bütün islam devletlerinde seyyidlere hürmet edilmiş onlara olan hürmet ise onları temsil eden Nakibü’l-eşrafl arın şahıslarında daha bariz olarak kendini göstermiştir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde Nakibü’l- eşrafl arın yönetim mekanizmasında yeri ve rolü olmadığı halde bütün önemli devlet törenlerinde onlara rastlanırdı. Uzun zamandan beri bu araştırmalarım kusursuz olduğunu iddia edecek değilim. Şu kadar var ki günül rahatlığı ile Osmanlılarda en mükemel şeklini alan NAKIBÜL-EŞRAFLIK hakkındaki çalışmalarım son değil bunu bir başlangıç olarak gürüyorum.