SEYYİDLER VE ŞERİFLER

Ehl-i beyt, Hz. Rasulullah (s.a.v) Efendimizin ailesi ve evlatlarıdır. Mü’minlerin anneleri, Hz. Fatıma, Hz. Ali, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin (r.anhüm), Ehl-i beyt şerefli ferdleridir.( Razi, Tefsir-i Kebir, XXV, 181) Rasulullah (s.a.v) Efendimizin şerefli nesebi Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin vasıtasıyla devam ettiği için, onların kıyamete kadar gelecek olan evlatları da Ehl-i beyt’in birer parçasıdır. Onları sevmek her mü’minin vazifesidir. Bu sevgi çok şerefli ve gereklidir. Kalbinde azıcık Ehl-i beyt sevgisi bulunmayan kimse, Hz. Rasulullah’ın sevgisinde yalancıdır.

SEYYİD NEDİR?

Arapçada sade fi ilinin masdarlarından biri Siyadet’dir. Bu fi il büyük oldu, şerefl i oldu kavmine ve başkalarına seyyid oldu manalarına gelir. Seyyid kelimesine, ulu mihter, sergerde manalarıda verilmiştir. Çokluk şekli sade ve Sâdat’dır. Seyyide; melik, malik mevlâ köle ve hizmetçileri olan, bir cemaatin mütevelisi, efendi, ağa, bey, ileri gelen, baş, reis server, başkan manaları verilmektedir. Bu umumi manalarından başka, aynı kelime bir de HUSUSİ manası ile karşımıza çıkar. Seyyid bu manası ile Hz. Peygamber (s.a.v.)’in neslinden gelenlerin ünvanıdır ve bu ünvanda bir teşrif yani değer ve büyüklük verme kasdı vardır. Nesebi celili Nebeviye mensup olanlara denir.

Seyyidan Muhammed (sav)’in Hz. Ali ile kızı Fatima (r.a.)’dan olma iki torunu Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin (r.a) için kullanılır. Hadisi şerifl ere binaen bilhassa islamın ilk devirlerinde alevilerle talibilere seyyid ünvanı verilmiştir. Bu tabir sonraları şümullenerek, küçüğün büyüğe taziminin ifadesi olmuştur. İslam memleketlerinde Haseni ve Hüseynilerin alemidir. Hicazda emirlik yapan Hasenilere şerif Hz.Hüseyin neslinde olanlara da seyyid denilir biri seyyid, biri şerif ana babaya sahip olan çocuğa seyyid şerif ünvanı verilir. Kadına göre Koca seyyiddir. Fatimi halifeleri zamanında H.297-556/M.910-1171) seyyid ünvanı sadece Hz.Hasan ve Hz.Hüseyin evladı (Haseni ve Hüseyniler)’na has kılınmıştı. Hz.Peygamberin (sav) bir çok isimlerinden biride seyyiddir. Seyyid’ül halk, seyyid’i kâinat, seyyid-i Nevi beşer, seyyidü’l-enam ve seyyidü’s -sakaleyn gibi kullanılır.

Muhakkak ki islam (yaratılışta) çıplaktır. Giysisi takva ve hidayetin liderliğidir. Süsü hayâdır. Orta direği vera; sakınmadır. Koruyucusu salih ameldir. İslamın temeli ise benim ve Ehl’i Beyt’imin sevgisidir.

ŞERİF NEDİR?

Emir vezninde olan şerafeden vasıf ve yüksek bir dağ ve suya isim olan bu kelime şimdiki zaman için şerefl i olan demektir. Şeref, yücelik, yükseklik, ululuk demektir. Şerif olmak için şerefl i ata ve dedelere sahip olmak gerekir.

Haset “kıymet-i zatiye” neseb ise asıl ve nesilden alınan değer bir kıymettir. Şerif, kadınlar için şerife şeklinde kullanılır. Eşraf daha çok Osmanlılar’da soyunda asalet olanlar, şürefa şekli ise Hz. Peygamber soyunda olanlar için kullanılmıştır. İslam öncesi dönemde şerif ünvanı, kabenin çok muteber on vazifesini yapan on kişi için ünvandı. İslamiyet devrinde ise şerif olmaya en çok liyakati olan haseb ve neseb bakımından şerefl i olan Hz. Peygamber (sav)’di. Sadr-ı Evvelde bu tabir talibiler için kullanılıyordu. Sonradan iyice şümullenmiş, abbasileride içine almıştır. Şerif ünvanında hususi bir mana kast edilmezse, Seyyidle müteradif olur, tefrik kastı ile kullanıldığı takdirde Hz.Hasan soyunda olanlar (Haseni) alem ve ünvanıdır.

Abbasi sonrası devirde Osmnlılar’da da dahil seyyid ya da şerif denilince neseben Hüseyni ve Haseni olanlar hatırlanır. İslam Peygamberinin (sav) adı geçen iki torunundan türeyen nesline “Sülale-i Tahira”da ve nesli paka denir. Osmanlı Kanunnameleri’nde “Şürefa” olanlarla ilgili hükümlere de rastlanır.

BİR GÜN SAHABELER PEYGAMBERİMİZ (S.A.V.)’E Hz.Ali’yi Niçin Çok Sevdiğini Sordular. Peygamber o anda mecliste bulunmayan Hz.Ali’yi çağırmaya adam günderdi ve orada bulunanlara sordu. Birisine iyilik etseniz ,o da size kötülük etse ne yapardınız? Yine iyilik ederiz, diye cevap verdiler. Yine kötülük yapsa? Biz yine iyilik ederiz. Yine kötülük yapsa? Sahabeler cevap veremedi, başlarını öne eğdiler. Bunun anlamı kötülüğe kötülükle karşılık vermesek bile iyilik yapmaya devam etmeyiz, demekti. Bu sırada Hz.Ali o meclise geldi Peygamber,Hz. Ali’ye: Ya Ali, iyilik ettiğin biri sana kötülük ederse ne yapardın? diye sordu. Yine iyilik ederim,şeklinde cevap verdi.Yine kötülük yaparsa? Yine iyilik ederim. Peygamber soruyu tam yedi defa tekrarladı. Hz.Ali,yedi defasında da “yine iyilik ederim.”diye cevap verdi. Sahabeler Peygambere: Ali’yi sevmenizin sebebini şimdi anladık.