22 Ekim 2020 Tarihinde Perşembe
Günü Saat 09,40 Sıralarında KANAL 7 TELEVİZYONUNDA Sözüm Ona Dini Sohbet Yaptığını Söyleyen ! “SÖZDE İLAHİYATÇI MUSTAFA KARATAŞ” MUHABBET KAPISI ADLI PROGRAMI NEFRET KAPISINA DÖNÜŞTÜRDÜ.!!!
Mustafa KARATAŞ ? Seyircilere Muhabbet kapısı adı altında dini konuları anlatırken Hz.Peygamberin hayatından bahs ediyordu, öve,öve Hazreti Peygamberi bitiremiyordu;
Devamında Amcası Ebu Talib,e iftira atmaktan geri kalmiyordu…
Bu ne biçim Riyakârlıktır,hem peygamberi seviyorum diyeyeceksiniz,hemde ailesine dil uzatacaksınız…Bu gibi akademisiyenler!
Sanki bir yerlerden talimat alıyormuş gibi geliyor bana, bunlar hiçmi allahtan korkmazlar,
Rasulullahtan,da utanmiyorlarmı; Yıllardan beri Hz.Rasullahın Amcası Cennet Mekan Hz.Ebu Talib ceddimize ve onun imanına hakaret etmeden geri kalmiyorlar…Bunların böyle yapması,acaba ellerine ne geçer… Mübarek ceddimizden ne istiyorsunuz,allah ve Peygamber aşkına neden böyle yapiyorsunuz…
Siz ? kimleri sevindiriyorsunuz,
nerelerden talimat aliyorsunuz,??? Allah(c.c.)’ın , Hz.Peygamber,e iman eden birisi böyle bir saygısızlık nasıl yapabilir ?.Günümüze kadar müslümanlar ikiye bölündü,yüzlerce fırkaya ayrıldılar,hep
dış güçleri sevındırdıler.islam düşmanlarına karşı birlik beraberlik olmamız gerekir iken! İslam ümmetini bölenler ve fitne ateşini alevlendirerek kime hizmet ediliyor,Acaba?
Bu böyle olmaması gerekir… Buradan başta RTÜK,E Ve Diğer Devlet yetkililerine sesleniyorum!
Böylelerine görsel medyada konuşma fırsatı vermeyiniz…Cennet Mekan ceddimize atılan bu iftiralar,bizleri de bizi sevenleride son derece rahatsız etmektedir.
Hz.Peygamber (s.a.v.s.)İslâm’ı tebliğ etmeye başladığı andan itibaren davet ettiği kitlelere hitap ederken¸ “Ey Araplar” şeklindeki bir hitap tarzını benimsememiştir. Bunun yerine¸ onun seslenme şekli bütün insanları veya bütün mü’minleri kuşatıcıdır. Bu yüzden “ey mü’minler”ve”ey insanlar” gibi hitap ifadelerini özellikle kullanırdı.
Bu hitap tarzı herkesi “kardeşlik” potasında tek vücut yapmayı hedefleyen son dinin ne kadar hassas ve nâzik bir dil kullandığının da delilidir. Bu yolla Araplar yanında zenci veya diğer ırklardan İslâmı benimsemiş olanlar da İslâm şemsiyesi altına alınmıştır. Milliyetçilik özellikle de kabilecilik anlayışının en üst sınırda olduğu bir zaman diliminde ve coğrafyada kuşatıcı bir dil kullanmak son derece önemlidir ve bu gerçek İslâm’ın yüceliği hakkında ipucu vermektedir. Böylece hak dini benimsemiş olanlarda bir ümmet ve kardeşlik bilinci oluşturulmaya çalışılıyor¸ herkes İslâm nazarında eşit bir düzlemde tutulmuş oluyordu.
Günümüzde İslam dünyasında Müslümanları bölmek ve ayrıştırmak ve onları birbirine kırdırmak için yapılan sinsi faaliyetlerden birisi de . Sürekli Hazreti Peygamber (s.a.v.s.) ve ailesinin üzerine atılan iftiralarla bu ayrılığa ateş taşımaktadırlar… Bunlardan biriside sürekli ‘’Hz Ebu Talip imansız öldü’’ uydurmasıyla. Hz. Peygambere ve Onun evlatlarına ve Müminlere hakaret edilmekte ve müminlerin ayrışmasına çalışılmaktadırlar.
Yeryüzündeki Müslümanları tekrar bir araya getirecek¸ Hz. Peygamber (s.a.v.)’in buyurduğu üzere bir binanın tuğlaları misali birbirlerine kenetlenecekleri vücudun bir yanında ağrı olduğunda diğer azalar nasıl bunu paylaşıyorsa aynı şekilde birbirlerini destekleyecekleri günlerin özlemi içindeyiz. Bunun tek yolu mü’minlerin vahdetini sağlamak ve onları bir ümmet haline getirmek Allah Resulü (s.a.v.s) in Kitabı ve Onu sünneti seniyesinin varisi olan Ehl-i Beytinin birliğiyle gerçekleşebilir.. Bu gerçekleştiği zaman “Müslümanlara zulüm” yeryüzünden neredeyse tamamen silinecektir¸ bu büyük güçten korkulacak ve Müslümanlar her zamankinden daha onurlu yaşayacaklardır. Çünkü rabbimiz bizi şöyle tarif etmişti:
“Siz¸ insanların iyiliği için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz; iyiliği emreder¸ kötülükten meneder ve Allah’a inanırsınız.” (3/Âl-i İmrân¸ 110). .