ALLAH AZZE VE CELLE’NİN,NEBİSİ’Nİ VE ONUN EHL-İ BEYT’İNİ İNSANLARIN KİRLERİNDEN TEMİZLENMESİNİN BEYÂNI HAKKINDA

0
1257

Rasulullah’ın torunu Ali er-Rızâ,Merv’de Me’mun’un meclisine katıldı Meclisinde ırak ve Horasanlılar’dan bazı alimlerde toplanmıştı.
Me’mun,”sonra bu kitab’ı kullarımızdan seçtiğimiz kimselere miras bırakmışızdır,”
âyetinin mânasını bana bildirin,”dedi.
Âlimler,Allah Azze ve Celle’nin bununla bütün ümmeti kastdettiğini söylediler.[Bunun üzerine Me’mun :
Sen ne diyorsun,ey Ebül- Hasan ! diye sordu.]Rasulullah’ın torunu Ali er Rıza,şöyle cevap verdi: onların dedikleri gibi demiyorum,bu alimler art niyetlidir doğru konuşmuyorlar!
Lakin şöyle söylüyorum:] Bununla kastedilen Tâhir Itret’dır.”[Bunun üzerine Me’mun dediki:”Allah,
ümmetin dışında nasıl Itre’yi kasdetti.Ali er Rıza ona şu cevabı verdi:]”Eğer ümmet kastedilmiş olsaydı ümmetinin tamamı cennette olurdu.Allah Aze ve Celle ise şöyle buyuruyor:’
Onlardan kimi nefsine zulmeder,kimi orta yolu tutar,kimi de Allah’ın izniyle iylikler de başı çeker işte büyük lütuf budur, sonra hepsini cennette topladı ve Allah Azze ve celle şöyle buyurdu:’Adn Cenetleri,oraya girecekler; orada altın bilezikleri takıp süslenirler,Âyete göre Miras,’ tâhir ıtre’ye aittir,başkalarına değildir.
Me’mun,”Tahir ıtre kimdir? Diye sordu.Ali er Riza dedi ki: Onlar,hakların’ da ‘Ey Ehl-i Beyt,Allah Muhakkak ki sizden günah kirini gidermek ve sizi tertemiz kılmak ister.Âyeti inen kişilerdir.Onlar,
Rasulullah(s. a.v) şöyle buyurduğu kişilerdir:
‘Size mühim iki emanet biraktım:Allah’ın kitab’ı ve ıtre’tim,Ehl-i -Beyt’im.Dikkat edin,bu ikisi Kevser Havuzumuna bana gelinceye kadar asla birbirinden ayrılmıyacaklar’dır Bu ikisi hakkında beni nasıl takip edeceğinize dikkat edin,
“EY İNSANLAR,SİZ ONLARA BİR ŞEY ÖĞRETMEYE KALKMAYIN; ZİRA ONLAR SİZDEN DAHA BİLGİLİDİRLER.”
Alimler şöyle dediler:”Ey Ebül Hasan ,itreti’nin,
Âl mı,yoksa Âl dışındakiler mi olduğunu bize bildir.”Ali er Rızâ,Âl’dir”dedi.
Âlimler şöyle dediler:
Kendisin’den ‘Ümmettim Âl’imdir,sözü rivayet edilen Resulullah s.a.v.’dir ve Muhammed’in Àl’i,onun ümmetidir’
şeklinde inkârı mümkün olmayan meşhur haberi aktaranlar da onun ashâbıdır.”
Ebul-Hasan şöyle dedi:”şöphesiz zekâtlar,Âl-i Muhammed’e haramdır,onların dışındakilere değil.Zekât,Âl’e haram mıdır,bana söyleyin?”Evet,
dediler.”Peki,
ümmete haram mıdır?”diye sordu.”Hayır,
Dedi ki:”Bu Âl ile ümmet arasindaki farktır Yaziklar olsun size ! Sizinle nereye gidilir?Kur’an’ı görmezden mi geliyorsunuz;
yoksa haddi aşan bir topluluk -musunuz?] Veraset ve tahâretin,
başkaları için değil,seçilmiş hidayete ermişler hakkinda geçerli olduğunu bilmiyor musunuz.
Alimler:”Ey Ebü’l Hasan ! Bu nerden ?”dediler.
Bunun üzerine dedi ki: Allah’u Teâlâ’nın şu ayetinde :”And olsun ki,Nuh’u ve ibrahim’i biz gönderdik; ikisinin soyundan gelenlere nübüvvet ve kitap verdik;soylarından gelenlerin kimi doğru yoldadır,birçoğu da yoldan çıkmıştır.
Nübüvvet mirası ve kitap,fâsıkların değil mühtedilerindir.
Biliyor musunuz; Nuh,
Rabbi Azze ve celle’den istediğinde şöyle dedi:”Rabbim!Oğlum benim ailemdendir ve muhakkak ki senin va’din haktır ve sen hükümedenlerin en iyi hükümedensin. Bu duası ,Allah Azze ve Celle’nin onu ve ailesini kurtaracağını ona vadetmesi sebebiyledir.
Rabbi Azze ve Celle şöyle buyurdu:Ey Nuh!O senin ailenden değildir.Çünkü salih olmayan bir amel işlemiştir.Öyleyse bilmediğin şeyi benden isteme.Şüphesiz ,cahillerden olmaman için sana öğüt veriyorum.
Me’mun dedi ki:”Allah itre’yi,diğer insanlardan üstünmü kıldı? Ebul Hasan dedi ki :”itre’nin diğer insanlara üstünlüğü sabittir.
Me’mun,Bu Allah’in Kitab’ında nerededir?”dedi.
Ali er Rıza cevap verdi:”Allah’u Teâlâ’nın şu ayetindedir:
Allah Adem’i,Nuh’u ibrahim ailesini,İmran ailesini âlemlere üstün kıldı.Birbirinin soyundan olarak. Allah işitendir,bilendir.
Bir başka yerde Allah Azze ve Celle şöyle buyurmaktadır:
Yoksa Allah’ın lutfedip insanlara ihsan ettiği şeylere haset mi ediyorlar?Gerçekten de biz,İbrahim soyuna kitap ve hikmet verdik ve onlara büyük bir saltanat ihsan ettik,sonra diğer Mü’minlere şu sözüyle hitap eder:Ey iman esenler! Allah’a itaat edin,Resulü’ne ve sizden olan ulu’l-emre itaat edin Kendilerini kitap ve hikmet’le birleştirdiği ve insanlarin haset ettikleri kimseleri kasdediyor.Allah Azze ve Celle’nin,’Yoksa Allah’ın lutfedip insanlara ihsan ettiği şeylere haset mi ediyorlar?Gerçekten de biz,İbrahim soyuna Kitap ve hikmet verdik ve onlara büyük bir mülk ihsan ettik.Âyeti,tâhir seçilmişlere itaat edilmesini kastediyor.İşte buradaki mülk,onlara itaat edilmesi demektir.
Âlimler dediler ki:”Allah Azze ve Celle Kitab’ında ıstıfâyı açıklamış mıdır,bize bildir.?”
İmam Ali Riza şöyle dedi:”Allah Azze ve Celle,kitap’da on iki yerde zürriyyetinin seçilmişliğini açıkladı:
Birincisi Allah’u Teâlâ’nin şu âyetidir: ve yakın akrabalarını uyar.
Ubey b.Kâb’ın kıraatinde ve ihlaslı topluluğunu’
şeklindedir;bu kıraat,Abdullah b.Mes’ud’un mushafında da sabittir.Bu,yüce bir mertebe,[büyük bir üstünlük,âli bir şereftir.Allah Azze ve Celle bu ifade ile ‘Âl’i kasdettiğinde,bu ‘Âl’i,Resulullah’a nisbetle zikretti.Bu birincisidir.
İkincisi:Ey Ehl-i Beyt,Allah muhakkak ki sizden günah kirini gidermek ve sizi tertemiz kilmak ister,âyetidir.
[Bu böyle bir üstünlüktür ki; İnatçı Sapkınlardan ve Rasulullah’ın neslipâkından büyük bir kin ve nefret duyanların dışından, başka bunu bilmiyen yoktur.Zira,
beklenen temizlikten sonra gelen bir üstünlüktür.O bu ikincisidir.
Üçüncüsü: [Allah,”temizleri,
insanlar içinde seçkin kıldıktan sonra,Mübahale âyetiyle,o seçilmişleri yanına alarak lanetleşmesini Nebisi’ne emretti ve Allah Azze ve Celle buyurdu ki:Ey Muhammed!]: sana gelen ilimden sonra bu hususta her kim seninle münakaşaya kalkışırsa de ki :’Gelin oğullarımızı ve oğullarınızı,
kadınlarımızı ve kadınlarınızı,
kendimizi ve kendinizi çağıralım;sonra lanetleşelim ve Allah’ın lanetinin yalancıların üzerine olmasını dileyelim.Nebi s.a.v. Ali,Hasan,Hüseyin ve Fatıma’yı salavâtullahi ve selâmuhu aleyhim ortaya çıkardı [ ve onları,kendisiyle birleştirdi.Peki,(Allah’u Teâlâ ‘nın )’Kendimizi ve kendinizi sözünün anlamı nedir,bilirmisiniz?
Âlimler dediler ki :Kendimiz ile Nebi’nin kendisi kasdedilmiştir.
İmam Ali Rıza şöyle dedi:Hata ettiniz; şüphesiz Allah’u Teâlâ ‘kendimiz sözüyle Ali b.Ebu Tâlib’in kendisini kastetmiştir.Nebi s.a.v.’min’
Veliaoğulları,ya buna bir son vereceksiniz ya da size nefsim mesâbesinde bir adamı Ali b.Ebu Tâlip salavatullâhi aleyh’i göndereceğim,”
sözü bu husustaki delillerdendir.
[Oğulları ile Hasan ve Hüseyin Aleyhimesselâm’i ;kadınlar ile de Fâtıma aleyhesselâm’ı kasdetmiştir.]
Bu hususuyete [ hiç kimse onların önüne geçemez ;] bu üstünlükte hiç bir beşer onlara ulaşmaz[ ve bu şerefte hiç bir yaratılmış onlarla yarışamaz.Çünkü bizzat Ali’yi kendisi kılmıştır.Bu üçüncüsüdür.
Dörtüncüsü:
Nebi’nin,zürriyyeti hariç insanları mescidinden çıkartmasıdır:Tâ ki insanlar ve Abbas bu konuda konuştular ve Abbas şöyle dedi:Yâ Resulullah,Ali’yi bıraktın,bizleri çıkarttın.?Resulullah s.a.v.bu