Allah’ın Resulü Ehli Beyti’nin Ateşe Atılmaması İçin Dua Etmiştir

0
294

!!! Hz.Peygamberin Ehl-i Beyt’ine yapılan Duası:Ehli-beyti’ni Ümmetine emanet eden Hz.peygamber(s.a.v.) onlara çok defa dua etmiştir.Bir hadisinde Resulullah şöyle dua etmiştir. Allahım ‘beni ve ehli-beyt’mi rahmetine al ateşe bırakma. Hz.Ali rivayetinde: Dört kişiye abasını örterek;Allah’ım benim onlardan razı olduğum gibi ‘sende onlardan razı ol buyurmuştur.Hz.Peygamber Ehl-i-beyt’in’den olan hanımları ile ilgili olarak da iki defa tekrar ederek Rabbimden ancak cennet ehlinden birisi ile evlenmemi istedim. Buyurmuştur:Başka bir hadisinde’de hanımlarının kendisi ile birlikte cennette olma duasının hemen kabul edildiğini belirtmiştirEHLİ-BEYT’E SALÂVAT GETİRİLMESİ:Salâvat salât kelimesinin çoğulu olup lügat âlimlerinden bir çoğuna göre dua’tebrik’temcit ve tazim anlamındadır.Hz.Peygamber’in ehli-beytine salavat getirilerek dua edilmesini istemesi ile ilgili hadislerde onlara düşkünlüğünü gösteren delillerdendir.Nitekim Hz.peygamber(s.a.v.)”allahım salatını ve bereketini ibrahim-e Âli ibrahime kıldığın gibi ‘Muhammed (s.a.v.) ve Âli Muhammede de kıl.Sen çok hamdedilen ve yücesin buyurmuştur.Ebu Humeyd es-saidi rivayetinde de nasıl salavat getirileceğine Hz.peygamber cevap olarak “Allahım ‘salatını ibrahime hanımlarına ve zürriyetine kıldığın gibi muhammede eşlerine ve zürriyetine de kıl…buyurmuştur.sonuç olarak ehli-beyt Hz.Peygamberin hayatında ev halkını oluşturan şahıslarla sınırlı olup onların vefat etmesi ile sona ermiştir.daha sonra Kiyamette kadar yaşiyanlar Ehli-beyt’in evlatlarıdır ve neslidir.Hz.Peygamber EHLI-BEYTINE büyük Özen göstermiştir.Bu bağlamda “Onları namaza davet etmiş Ümmetine EMANET ETMIŞ’onlara dualar etmiş’Ehli-beyt’i ile tevesül edilebileceğini söyliyerek salavat getirilmesini tavsiye etmiştir.Bu tavsiyenin dikkate alındığı ülkemizde Ehli-beyt sevgisi milletimizin ortak paydası olması lazımdır. Gürüyorum ki dünyada ve ülkemizde her önüne gelen bir çok kişi ve kişiler mevki’makam siyaset’rant için kendilerini müslümamlara seyyid olarak tanıtıyorlar,”Fakat öyle değildir. ISPAT”lazmdır” Müslümanların kafası karışmış vaziyette, Seyyidliğin Somut delili osmanlı imparatorluğu döneminde seyyid ve şeriflerle ilgili Nakibü’l Eşrâflık kurumu kurulmuştur.Bu kurumun başına da İlmiye sınıfından seçilen bir seyyid atanmıştır,Altıyüzyıl devam eden bu kurum düzenli bir şekilde tutulan ve istanbul İl Müftülüğü meşihat ve şeriye sicilleri arşivinde muhafaza edilen nakibül- Eşraf-Secerei Tayyibe defterlerinde bu kutlu soyun kayıtları, isim ve lakapları Memleketleri yazılıdır.Gitsinler burada öğrensinler,gerçekten kayyıtları varsa çıkartsınlar Yoksa Seyyid değildiler boşu boşuna kendilerine ve resulullaha iftira atmasınlar vebalı büyüktür,Çok’ta günahtır Maâşer günü Hz.Rasulullah’ın yüzüne bakamazlar.Ülkemizde ki Müslümanların çoğu Seyyid ve şerif denilince bunların tamamı Suudi Arabistan bölgesinde zanediyorlar maslesef öyle değildir.Bu kutlu soyun yarısından fazla Osmanlı döneminde ülkemize getirilmiş Türkiyede yaşiyorlar bir Seyyid aile nereye göç etmiş oradan doğup büyümüş ise o bölgenin dilli ve kültürü benimsemiştir. Ülkemizde de Seyyidler ve Şeriflerin 4/1 Doğu ve güneydoğuda 4/3 Orta Anadolu ‘Akdeniz ‘Marmara Karadeniz ve Ege bölgesinde yaşamaktadırlar. Bir örnek vermek istiyorum,Bir araştırma için BALIKESİR ili Manyas ilçesi eski ismi Seyyidler köyü yeni ismi irşadiye’ye gitmiştim,bu köyün tamamı ispatlı Seyyid’dırler neslipaktan’dırlar bunların bir kısmıda İstanbul Bayrampaşa ilçesinde yaşiyorlar,Bu aileden Seyyid Yahya YAŞAR’da bizim derneğimizin üyesidir.

DR. SEYYİD HÜSEYİN ZERRÀKİDÜNYA SEYYİDLER VE ŞERİFLER KÜLTÜR VE ARAŞTIRMA DERNEĞİ GENEL BAŞKANI