Sarık, cübbe ve sakal da insanı Allah’a (c.c.) yakınlaştırmaz, mürşit olmaya da yetmez. Hele içinde bulunduğumuz bu devirde hiç de olamaz. Zamanın kutuplarından biri olan Seyyid Ahmet Rufai bu konuda bir sohbetinde şöyle demiştir; “İş sandığınız gibi yün cübbesi, taç ve elbise giymekten ibaret değildir. Asıl hüner hüzün cübbesi, doğruluk tacı, tevekkül elbisesi giyinmektir”. Görüyorum ki dünyada ve ülkemizde her önüne gelen sarıklı, cübbelli, sakallı kendilerini seyyid, şeyh, hoca ve mürşit olarak tanıtmaktadırlar. Hiç de öyle değildir, ispat lazımdır.
SEYYİD HÜSEYİN ZERRÂKİ
DÜNYA SEYYİDLER VE ŞERİFLER KÜLTÜR ARAŞTIRMA DERNEĞİ GENEL BAŞKANI