DÜNYA SEYYİDLER VE ŞERİFLER KÜLTÜR VE ARAŞTIRMA DERNEĞİMİZİN KURULUŞ AMACI…

0
484

Dünya Seyyidler Ve Şerifler Kültür Ve Araştırma Derneğimiz 19/6/2014 Tarihinde kurulmuştur;”DERNEĞİMİZİN KURULUŞ AMACI”
Sahte seyyidliği ve istismarlığı önlemek,gerçek Seyyidleride kayıt altına alarak!Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının ön gördüğü esaslar doğrultusun’da islam dini peygamberi olan Hz.Muhammed Mustafa (s.a.v.) Dünyada ve Türkiye de soyu ve ehl’i beyti olan,Seyyid Ve Şerif aileler arasında imkanlarımız ölçüsünde her türlü maddi ve manevi yardımda bulunmak,
dayanışmayı sağlamak,
Seyyidlik ve Şeriflik makamı olan Nakibü’l Eşrâflık kurumunun anlaşılması ve gelişmesi ile ilgili bu alanda bilimsel etkinlikler ve yayınlar yapmak
Seyyidlik ve Şeriflik makamına haiz olanların görevlerini bildirmek bu amaçlardan birine hizmet eden diğer dernek ve yapılar ile dostluk ilişkilerini kuvvetlendirmek amacı ile kurulmuştur…
Osmanlı döneminde,
Nakibü’l Eşrâf kaymakamları tarafından verilen, ellerinden neseb-Soy Şeceresi olan Seyyid ve Şerif aileler derneğimize baş vurarak üye olmaları rica olunur,eğer herhangi bir sebeble ellerinde ki neseb Şeceresi kayıp olmuş,çalınmış,
yırtılmış ve yanmış ise,bu ailenin adı,baba adı,doğum yeri lakabı,ili ve ilçesi yazılmış şekilde dönemin Nakibü’l eşrâf kaymakamları tarafından tespit edilerek,kayıt altına alınmıştır.
Bu kayıtlar’da İstanbul ili Fatih ilçesi Süleymaniye de bulunan İl Müftülüğü meşihat ve şeriye siciller’i arşivin de asırlardan beri düzenli bir şekilde muhafaza edilen “Nakibü’l Eşrâfların tutuğu – Şecerei tayyibe Defterlerinde mevcuttur,oraya gitsinler,kayıtları varsa çıkartsınlar,
Meşihat dairesinde tastik etmek suretiyle, derneğimize müracaat ederek üye yapalım.!!! Eğer bu defterlerde de bu ailenin ismi,lakabı yoksa? Hiç kimse boşu boşuna hayallere kapılmasın,
müslümanlar’ı kandırmasınlar,
Kendilerini’de Seyyid olarak tanıtmasınlar,çok ,günahtır bir nevi Hz.Peygambere de iftira atmak demektir.Seyyid olmadığı halde ben Seyyid’im-ben ehli beytim, diyen bir kişi,dübedüz Neseb-Soy hırsızlığı yapiyor demektir:Yani Soysuz’dır,soyu belli olmadığı halde kendisini resulullah’ın nüfusuna yazdırarak itibar kazanmak peşinde koşmak demektir.Bu’da Hz. Peygamber’e karşı büyük bir saygısızlıktır.!!!
Cezası da ağırdır,Gerek Osmanlı devleti kanunnamelerin de gerekse meshep imamların’dan “İMAM MALİKİN’DE BELİRTİĞİ GİBİ,”Yalanda Şeriflik ve Seyyidlik iddia eden birisi “CEZASI”Ağırtıcı sızlatıcı (veci) tesirli bir şekilde dövülür,teşhir edilir pişman edici ve ıslah edici muamelelerde bulunulur ciddi bir ta’zirle oturdukları mahallerde suçlarını neşr-teşhir etmekle samimi bir ıslahın gerçek işaretlerini verene kadar,belli bir bölgede ikamet etirilerek, Göz hapsiyle cezalandırılırdı.
Bu hususta tevbe edip,durumunun düzelmesi zahir oluncaya kadar gerekirse hapis’te edilirdi,bu hapis müddeti altı ay ile iki yıl uzaya bilirdi,eğer bu tetbirlere rağmen bir daha tekrar ederse “SAHTEKARIN SAĞ ELİ KESİLİRDİ”Çünkü haksız yere kendi soyunu Resulullah’a nispet etmek ,
Peygamber hakkına bir istihfaftır.Osmanlı devletinde mütesseyyidler tesbit edilince ilmiye sınıfından seçilen,seyyid ve şerif olan Nakibü’l eşrâf kaymakamları tarafından onlara gerekli cezayı vermeye yetkilidiler.

Dr.Seyyid Hüseyin ZERRÂKİ Dünya Seyyidler ve Şerifler Kültür ve Araştırma Derneği Genel Başkanı.
BAŞAKŞEHİR/İSTANBUL-TÜRKİYE