NAKİBÜ’L-EŞRÂFLIK MÜESSESE ‘NİN TARİHİ SERÜVENİ!!! Nakibüleşrâf makamı,seyyid ve şeriflerin kayıtlarının tutulması,suç işlediklerinde yargılanıp cezalandırılması gibi muameleler için yıldırım Bayezid 802/1400 tarihinde nâzır-ı sâdât ismiyle kurulmuştur;NAKİBÜL-EŞRÂLAR’IN GÖREVLERİ: İslam devletlerinde seyyidlerin ve şeriflerin doğum ve vefat kayıtlarını tutan ve işleriyle ilgilenen müessesenin idarecisidir.Hazreti Fatima ile hazreti Ali’nin evladından hazreti Hüseyinin soyunda gelenlere seyyid hazreti Hasanın soyunda gelenlere şerif denir.evladı resul olan bu kiymetli insanlara abbasiler ,memluklar, fatimiler gibi islam devletlerinde hürmet gösterilirdi .osmanlı devletinde de gösterilen hürmetin yanında onlara ait işleri görmek için vazifeli memur tayin edilmiştir. Nakibüleşrâf adı verilen ve sâdâttan( seyyıd ve seriflerden) seçilen bu memur ,peygamber efendimizin torunlarının işlerine bakar, neseplerini kayyıt ve zapteder ,doğumlarını ve ve vefatlarını deftere geçirir ,onları adi işlere ve şanlarına uygun olmayan sanatlara girmekten men ederdi. fena hallare düşmelerine mani olur ,haklarını korordu .fey ve ganimeten onların hiselerini alıp aralarında dağıtırdı bu sülalede olan kadınların küfvü, dengi olmiyanlarla evlenmelerine men ederdi .nakibübülesraf bütün bu vazifeleriyle peygamber efendimizin torunlarının umumi bir vasisi durumunda idi. osmanlı sultanları osmanlı topraklarına gelen seyyid ve şeriflere başka memleketlerde misli görülmeyen bir sevgi ve saygı gösterirlerdi .onların rahat ve huzur içinde yaşamaları için gereken her türlü hizmeti yaparlardı. onları her çeşit vergiden muaf tutarak, bunları belgeleyen birer berat verirlerdi. osmanlı devletinde Nakibül-Eşrâf olarak ilk tayin edilen zat Emir sultanın talabelerinden olan seyyid Ali natta bin muhammed ‘dir. seyyid Ali natta, yıldırım bayazıt han zamanında, devlet dahilindeki sâdâtın(seyyidlerin ve seriflerin ) osmanlı devletiyle münasebetleri temine başlamıştır. tayin berâtı ile birlikte bu zatta bursa’daki ishakiye zaviyesi vakfının idareciliği de verilmiş ve bu vazifenin evlatlarına intikali şart olarak beratta belirtilmiştir. seyyid Ali natta’nın vefatından sonra yerine seyyid Zeynelâbidin tayin edildi.Nakibül-Eşrâflık kurumu bir ara yavaşla’dı isede ,seyyid ve şerif olmadıkları halde mevki,makam, çıkar ,ve hürmet görmek için,bu iddiâda bulunan bazı sahtekârların ortaya çıkması üzerine,sultan ikinci Bâyezid Han devrinde miladi 1494 yılında bu kurum, tekrar aktif hale getirilmiştir.Nakibül-eşrâf ismi de bu tarihte verldi.Bu teşkilatın başına Seyyid Mahmut tayin edildi.Osmanlı’da sahte seyyidlerin cezası üç günden üç aya kadar hapis cezası verilirdi ve falaka’ya yatırılarak ayakların altına yetmiş iki deynek sopa atılırdı tekerür halinde ceza ikiye katlanırdı.Bu sahtekârların ceza evi yedikule zindanları idi.Günümüzde’de her’ününe gelen ben seyyid’im diyerek taraftar topluyor,hiçte öyle değildir,mevki,makam,siyaset,ve rant için yalan söylüyorlar.Eğer ellerinde ispatlı Nesep- soy seceresi – varsa, bu secere’de istanbul süleymaniye il müftülüğü meşihat arşivinde bulunan asırlardan beri düzenli bir şekilde muhafaza edilen Nakibül-eşrâf kaymakamların düzenledikleri secerei tayyibe defterleri(Nakibül-eşrâf defterlerinde) teyyid ediliyorsa buyursunlar, derneğe gelsinler üye yapalım. bizim dernek bilimsel bir dernektir,.Kültür ve araştırma derneğidir.

0
351