Dr Seyyid Hüseyin Zerraki
Değerli Kardeşlerim:
Bir ata sözü vardır; Kedi,tavanda asılı ciğere ulaşamayınca ‘Bu ciğer ne kadar acıdır,diye mırıldanır. Hepinizinde bildiğiniz gibi;
3 Mart 1924 Tarihinde Nakibül-Eşraflik- Kurumu lağvedilince gerçek seyyidler arka plana atılarak kabuğuna çekildiler. Bunların yerine bazı din tücarları, aşiretler ve aileler kendilerini seyyid olarak tanıtmaya başladılar, bu sahte seyyidler yıllardan beri türk milleti tarafından Seyyid ve ehli Beyt olarak biliniyordu:
Devlet büyüklerimizden Allah razı olsun ki Başbakanlık Osmanlı Arşivi ile Meşihat ve Şerriye Sicilleri arşivi halka ve araştırmacılara açınca yıllardan beri ülkede seyyid olarak bilinen bazı gruplar ve ailelerin hiç birisinin’de nakibül-Eşrâf defterlerinde kayıtlı olmadığını görüldüler..
Dolaysiyla seyyid olmadıkları anlaşıldı…
Nakibül-Eşarâf Kaymakamları tarafindan verilen ellerinde soy şecereleri de yoktur. Bu sahtekârlar doksanüç yıldır seyyidliği istismar ederek, mevki, makam ve rant sağlamak için iyi niyetli müslümanları,kandırdıklarını ortaya çıkınca, bu seferde sosyal medya’da ve dini kurumlarda allah rasulünün evlatlarına dil uzatmaya başladılar; Seyyid olmanın ve Şerif olmanın hiç bir önemi yoktur üstünlük takvadadır diye yalan ve yanlış hadisleri anlatiyorlar…
Bu sahtekârlar,ve bunlara benzer kişilere soruyorum?
Siz bu güne kadar bütün kulvarlarda ve sosyal medyada rant sağlamak için, hararetle seyyid-Ehli Beyt olduğunuzu iddia ediyordunuz,
sizlere ne oldu da
birden bire ehli beytin aleyhinde üçyüz altmış derece dönüş yaptınız.
Meşihat arşivi ve
bizim dernek tarafindan da
Seyyid olma istekleriniz kabul görmeyince
bu seferde gerçek Seyyidlerin aleyhinde propaganda ile faziletlerini inkara kalkışiyorsunuz…
Size yazıklar olsun diyorum..
Mutlaka yazdığım makaleyi dikkatlice okuyun’da bakalım sizin iddialarınızmı
doğrudur yoksa Allah Rasulünün gerçek hadis-i şeriflerimi doğrudur, hep birlikte öğrenelim.!!!
Delilleriyle Ehl-i Beyte Meveddet
Hz.Peygamberin s.a.v. Ehl-i beyttini küçümseyip ‘üstünlük takvada’dır diyenler bu makaleyi dikkatlice okusunlar!!! Hamaveyni,
ibrahim en- Naha’inin Alkame’den naklettiği ibn Mes’ud’un şu sözünu eserine almıştır:
Hz.Rasulullah (s.a.v)Zeynep bint Cahş’in evinde çıktı ve Ümmü Seleme’nin evine geldi. Onun günüydü, o anda Ali de geldi. Nebi s.a.v. “Ey Ümmü seleme, bu Ali,onu sev.Onun eti etimdir,Kanı kanimdır.O ilmimin zenbilidir işit ve şahid ol!
O benden sonra anlaşmasına sâdık kalmayanlar,
zalimler ve dinden dönenler ile savaşacaktır. O düşmanlarımı helak eden ve sünnetimi ihya edendir.işit ve şahit ol! Şayet bir kul Rükn ile makam arasında bin sene, bin sene daha ve bin sene daha Allah’a ibadet etse ve Ali’ye ve zürriyetine buğz eden biri olarak Allah’u Teâla’nın huzuruna çıksa, Allah onu kiyamet gününde burnu üzerine sürüne sürüne cehenneme sokar.”