Son zamanlar’da Dış Güçlerin Talimatıyla Medya’ya çıkan; Milletin Parasıyla Geçinen,Yeni bir Din kurma Peşinde Koşan, Başta Diyanet ve Devletin dini kurumları içersinde de destek bulan,
Bir avuç sözde İlahiyatçı,Yazar,
Akademisyen ve Hoca kılıklı adamlar !!!
Bize Allah ve Kur’an yeter, kur’anı allah resulü değilde
biz yorumlayalım diyerek, Allah rasulünün bize getirmiş olduğu dinine, hadislerine,
sünnetine,
ashabına,ve ehl-i beytine karşı amansız bir savaş başlatmışlardır…
Bunun tek bir sebebi vardır.?
Bu itikatları bozuk olanlar farkına varmadan,Yüce
Türk milleti’nin düşmanlarıyla,ve Vahhabilerle kolkola girerek islamı yıkmaya
ve parçalanmaya çalışiyorlar.!!! Hâlbuki Kur’an‘a göre Hadis,İslam Dininin iki temel kaynağından biridir.Bunları inkâr,eden Allah’ı, Peygamberi,ve kur’an-ı
inkar etmek demektir…
Kur’an‘a göre İslam dininden kim kendi kafalarına göre hadis çıkarırsa
artık o,din İslam değil,onun adı dinsizliktir/deistliktır.
Kur’an-ı Kerim’de onlarca Ayetinde bu konu geçmektedır.
“Kur’an-ı Kerim’de allahın elçisi
Hz.Muhammed Mustafa (s.a.v) peygamber olarak seçtiği ve doğru yol üzere olan elçilerden biridir.”
Evrensel Peygamber
Önceki peygamberler, kendi kavimlerine veya belirli bölgelere gönderilmiştir. Hz. Muhammed (s.a.v) ise peygamberliği
bütün insanlık içindir:
Allah’u teâlâ şöyle buyuruyor:
“Biz seni bütün insanlara ancak müjdeci ve uyarıcı olarak göndermişizdir; fakat insanların çoğu bunu bilmez.”
(34/28)
Mesela allah’u teâlâ kur’anı kerimde şöyle buyuruyor: “Âyetlerimizi yalanlayanlara gelince,biz onları bilemiyecekleri, “Yerden Yavaş Yavaş Felakete Götüreceğiz.”
A’raf Suresi 182.Ayet
“De ki: Ey insanlar! Doğrusu ben, göklerin ve yerin hükümranı, O’ndan başka tanrı bulunmayan, dirilten ve öldüren Allah’ın, hepiniz için gönderdiği peygamberiyim.” “Allah’a ve okuyup yazması olmayan, haber getiren peygamberine-ki o da Allah’a ve sözlerine inanmıştır-inanın; ona uyun ki doğru yolu bulasınız.”
(7/158);
“Allah’a ve Peygamberine kim inanmamışsa bilsin ki, şüphesiz Biz, inkârcılar için “Çılgın Alevli Cehennemi Hazırlamışızdır.”
(48/13)7
“Âli İmrân Suresinin 31.nci Ayetinde Cenab-ı Allah buyuruyor ki
Eğer siz Allah’ı seviyorsanız hemen bana uyun ki Allah da sizleri sevsin ve suçlarınızı bağışlasın.
Allah Gafurdur, Rahimdir,Demek ki Allah’ı sevmek ve onun azabından kurtulmak,için
Hz.Peygamberi
ve kiyamete kadar devam eden soyunu’da
sevmek ve saygı göstermekle, Hadislerine,
sünnetine,harfen uymakla mümkün olabilir.”
Başka bir ifade ile Allah’a itaat ile Resulüne itaat arasında telâzüm karşılıklı gereklilik vardır.Yani birine itaat edersen diğerine’de itaatı gerektirir.”
Nisa Suresinin 80.nci Ayetinde Cenab-ı Allah buyuruyor ki:
Her kim Allah’ın Resulüne itaat ederse, o allaha itaat etmiş olur. Bunun terside geçerlidir,yani kim allah’ın Resulüne Sözlü ve Fiili Sünnetlerine itaat etmezse,
o kişinin Allah’a itaati de söz konusu olamaz.”
“Nitekim Al-i İmran Suresinin 32.nci Ayeti buna vurgu yapmaktadır.”
“Allah’u Teâlâ şöyle buyuruyor:
De ki Allah’a ve Peygambere itaat ediniz,eğer aksine gidip itaat etmezlerse onlar kâfir olurlar, şüphe yok ki Allah kâfirleri sevmez.”
” Nur suresi 63.ncü ayette’de Cenab-ı allah hz. Peygamberin emirlerine aykırı davrananların başlarına bela geleceğini veya elemli bir azap isabet edeceğini anlatmaktadır.”
Sebe Suresi
28.nci Ayetın’de
şöyle buyuruyor:
“Biz seni bütün insanlara müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik,fakat insanların çoğu bunu bilmezler.”
(SEBE 28)
ET-TEBE 63.ncü Ayetınde allah’u teâlà şöyle buyuruyor:
Onlar bilmiyorlar ki,kim Allâh’a ve Rasülü’ne karşı gelirse,onlara
içinde sürekli kalacağı (CEHENNEM ATEŞİ VARDIR) ! İşte büyük rezillik budur.”
(Et-Tevbe,63)
Nisa Suresi 4/65
Ayetinde cenab-ı allah şöyle buyuruyor:
“Hayır, hayır! Senin Rabbin hakkı için, onlar aralarında ihtilâf ettikleri meselelerde seni hakem kılıp, sonra da verdiğin hükümden ötürü içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın
Sana tam bir Teslimiyetle Bağlanmadıkça, İman etmiş Olmazlar.”
(Nisa, 4/65)
“O kendi heva ve hevesiyle konuşmuyor.
O, kendisine vahyedilen bir vahiyden başka bir şey değildir.”
(Necm, 53/3-4)
Mealindeki ayetler, sünnetin, teşriin ikinci kaynağı olduğunun delilidir.
Buna göre:
Hz.Peygamber’in -fiilî,kavli,takrirî, sünnetini bize ulaştıran sahih hadisleri inkâr etmek büyük bir dinî risk taşımaktadır.”
“Hz.Peygamber’in sünnetinin teşri kaynağı olduğunu inkâr eden veya sahih bir hadisin Hz. Peygamber’in sözü olduğuna inandığı hâlde kabul etmeyen dinin dışına çıkmış olur.”
Bu hususta âlimlerin ittifakla kabul ettiği bir konudur…
Nitekim, İmam Ebu İshak
Bin.Rahuye:
“Hz.Peygamber’
den kendisine gelen bir haberin doğru olduğuna inandığı hâlde,hayatî bir zorlama olmaksızın onu reddeden Kâfir Olur.”Hükmünü Vermiştir.”
Yine İmam Suyutî şu şekilde fetva vermiştir:
“Hadis otoriteleri tarafından sıhhatin şartı olarak kabul edilen kriterlere sahip olan bir hadisi inkâr eden kimse Kâfir olup Yahudî, Hristiyan Ve Diğer kâfir Kafilelerle Birlikte Haşrolur.”
(bk. Suyutî, Miftahu’l-Cenne fi’l-ihticaci
bi’s-Sünne,s 14).
Keza Allam İbnu’l-Vezîr de şunları söylemiştir:
“Hz. Peygamberin hadisi (sözü) olduğunu bildiği hâlde, Onu İnkâr Eden Kimse” “KÀFİR OLUR.”
(bk.el-Avasım ve’l-kavasım, 2/274).
“Fetava’l-lecneti’d-daime”adlı fetva kitabında şu görüşlere yer verilmiştir:”
“Sünnetle amel etmeyi inkâr eden Kimse “KÂFİR OLUR “Çünkü, Sünneti Yalanlamak,hem Allah’ı hem Resulünü hem de ümmetin icmaını tekzip manasına gelir.”(bk. Lecne, el-Mecmuatu’s-sanî, 3/194).
Netice olarak Ulemanın ittifakıyla Resul-i ekremin mütevatir hadislerini,
sünnetini ashabını ve kutlu soyunu inkâr,eden küfrü Muciptır,
“KAFİRDIR”
“Sahte hadisler hangi mezhebe ait olursa olsun hiç bir zamanda kabulü mümkün değildir.”
Yazıma son verirken başta Diyanetişleri başkanlığına bağlı televizyonuna
ve diğer bütün Televizyon kanallarına çağrıda bulunuyorum.”
“Eğer sizler hak ve hakikatın ortaya çıkmasını istiyorsanız,
bu konuda gerçekten samimi iseniz,allah rasulünün hadislerini, Ehl-i beytini, ve ashabını inkâr edenlere karşı Derneğimizin uygun göreceği kişi ve kişileri, televizyonlarınıza çıkartın tartışalım, konuşalım.”
“Şayet çıkarmazsanız sizlerin hadis inkârcılarıyla,
deistlerle ve itikatı
bozuk ilahiyatçı,ve akademisyenlerle beraber olduğunuzu bütün türkiye’ye ve islam alemine ilan ediyorum…