Hicretin 40.yılında Hz.Hasan imamet makamına geçmiş ve peygamberimizin vasiyet ettiği üzere Müslümanlara Halife olmuştur.Mümin olan müslümanlar ona hemen biat etmiş ve onu Hz.Ali’in yerine önder olarak kanullenmişlerdi.Hz.
Hasan ilk olarak valileri tayin edip gidecekleri yerlere göndermişti.
Hz.Hasan halkı,Muaviye’ye karşı savaşmak için cağrıda bulunmuştur.Hz.Hasan’ın bütün çağrılarına ve gönderdiği haberlerine rağmen çok az sayıda asker toplanmıştı.
” SATILMIŞ KUFE EHLİ HZ.ALİ’YE VEFA GÖSTERMRDİĞİ GİBİ HZ.HASAN’A DA VEFASIZ DAVRANMIŞTIR.” Toplumun çoğunluğu yalnız dilleri ile Hz.Hasan’ı desteklemişlerdir.Hz.
Hasan’a toplumun çoğunluk olarak samimi olmadığını ve Muaviye’nin ona itaat edecek insanlara vaat ettiği mal ve mülke rağbet gösterdiklerini biliyordu.HZ.HASAN EBU Süfyan oğlu Muaviye’ye karşı kurmuş olduğu ordusunun MERKEZ ÇADIRINDA İKEN, ÇAPULCULAR EŞYALARINI YAĞMALAMIŞLAR VE ÜZERINDE OTURDUĞU HALI’YI BİLE ÇALMIŞLARDIR.Hz. Hasan etrafında ki Toplumun bu hareketini görünce,hayertler içinde kalarak büyük bir şaşkınlıkla, karşısında tek çekindiği nokta,samimi olan taraftarların ve onun yoluna uyanların sonunun ne olacağıydı.Hz.Hasan ona sadık olan samimi insanları Ebu süfyan oğlu Muaviye’nin şerinden nasıl koruyabileceğini düşünmüştür.Hz.Hasan savaşta insanların zorlama yoluna giderse,samimi olmayan insanların hemen Muaviye’nin tarafına geçeceklerini ve bu durumda ancak ona samimi kalan insanların tehlike altında kalacaklarını çok iyi biliyordu.